17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9056 Karar No: 2018/7190 Karar Tarihi: 17.05.2018
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/9056 Esas 2018/7190 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çocuk Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davasında, suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiği kabul edilerek mahkumiyet hükmü verildi. Ancak, malın değerinin az olması sebebiyle ceza miktarının belirlenmesinde yapılan hata nedeniyle karar bozuldu. Hırsızlık suçuna ilişkin olarak malın değerinin az olmasının TCK'nın 145. maddesinde ayrıca düzenlenmesi, kanun koyucunun buna verdiği önemi göstermektedir. TCK'nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK'nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. 5237 sayılı Yasa'nın 142/1-b. maddesine göre suça sürüklenen çocuk için tayin edilen 2 yıl hapis cezasından aynı Yasa'nın 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması gerekiyor. TCK'nın 62. maddesi ise hesap hatası yapıldığında sonuç cezanın doğru tayin edilmesi için kullanılabiliyor.
17. Ceza Dairesi 2016/9056 E. , 2018/7190 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. TCK"nın 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır. 2)Suça sürüklenen çocuk için kurulan hükümde, 5237 sayılı Yasa"nın 142/1-b. maddesine göre tayin edilen 2 yıl hapis cezasından aynı Yasa"nın 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılarak 1 yıl 4 ay olarak verilmesi gereken cezanın hesap hatası sonucu 1 yıl olarak belirlendikten sonra TCK"nın 62. maddenin uygulanarak sonuç cezanın 1 yıl 1 ay 10 gün olarak doğru tayin edilmiş olması,Somut olayda ise; suça sürüklenen çocuğun 2 adet toplam değeri 59,80 TL olan parfümleri çaldığının anlaşılması ve suça sürüklenen çocuğu neticeye götüren kastının da yalnızca bu miktardaki ürüne yönelik olması karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 145. maddesinin uygulanma yerinin olup olmadığının tartışılıp sonuca bağlanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 17.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.