Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5042 Esas 2017/2508 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5042
Karar No: 2017/2508
Karar Tarihi: 27.03.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5042 Esas 2017/2508 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, kendisine ait olduğunu iddia ettiği bir kısmın kendisine ait parseline ilave edilmesi gerektiği yönündeki talebiyle dava açmıştır. Sulh Hukuk Mahkemesi, davacının talebinin tapu iptali ve tescil davası konusu olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Ancak karara göre bu durum, tespite itiraz davası mahiyetinde olduğundan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Kadastro Kanunu, Madde 41
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Madde 21 ve 22
- Yasama Usulü Hakkında Kanun, Madde 27
20. Hukuk Dairesi         2017/5042 E.  ,  2017/2508 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davada ... 2. Asliye Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kadastro müdürlüğünce yapılan düzeltmenin iptaline yönelik olması Kadastro Kanununun 41. maddesine göre kadastro müdürlüğünce yapılan düzeltmenin iptaline ilişkin açılacak davalarda görevli mahkemeninin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    ... Sulh Hukuk Mahkemesi ise davacının dava dilekçesinde tersimat hatası ve değerlendirilmesinden kaynaklı olarak, sulh hukuk mahkemesi 2008/809 Esas sayılı dosyasından alınan raporda 87 parsel sayılı taşınmazdaki (B) harfi ile gösterilen kısmın kendisine ait olduğunu iddia ettiği 86 parsel içerisinde olması, kadimden beri kendi kullanımında olan bu kısmın kendi parseline ilave edilmesi gerektiği yönündeki taleplerinin tapu iptali ve tescil davasının konusunu oluşturduğu, olayları açıklamak taraflara ait olmakla beraber hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu ilkesi gözetilerek, salt davacının olayı nitelendirme esnasında "tersimat hatası" söyleminden, Kadastro Kanununun 41. maddeye göre yapılan düzeltme işleminin kaldırılmasına yönelik açılmış bir dava olduğu anlamı çıkarılamayacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
    Somut olayda; davacı, ... ili, ...ilçesi, ... köyü 86 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının ise aynı köy 87 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğunu, davalı ile aralarında ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/809 Esas sayılı dava dosyası bulunduğunu ve halen derdest olduğunu, bu dava dosyası üzerinden yapılan keşifte fen bilirkişi tarafından düzenlenen krokide (B) harfi ile gösterilen 394,59 m²"lik kısmının tersimat hatası ve değerlendirilmesinden kaynaklı olarak kendisine ait olduğundan bahisle kendisinin taşınmazına ilave edilmesi gerektiğinin bildirildiğini, söz konusu yerin kendisine ait olduğunu ve kadimden beri de kendisinin kullanımında olduğunu iddia ederek, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/809 Esas sayılı dava dosyasında yapılan keşifte bilirkişiler tarafından tanzim edilen rapor ve krokide davalıya ait 87 parsel sayılı taşınmazda (B) harfi ile gösterilen 394,59 m²"lik yerin kendisine ait olan 86 parsel sayılı taşınmazın içerisinde kalması gerekirken tersimat hatası ve değerlendirmeden kaynaklı olarak yapıldığından bahisle iş bu kısmın kendisinin taşınmazına ilave edilerek bu kısma yönelik tapu kaydının iptali ile adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Bu durumda davanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uygulamasından doğan tespite itiraz davası mahiyetinde olduğu, dava tarihi 10/09/2015 olup 30 günlük itiraz süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açılmadığı, 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereğince yapılmış bir düzeltme işlemi bulunmadığından uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/03/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.