Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7475 Esas 2017/1356 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7475
Karar No: 2017/1356
Karar Tarihi: 27.02.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7475 Esas 2017/1356 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından açılan kamu davasında, sanık çalıntı bir araç kullanarak maddi hasarlı bir trafik kazasına karışmış ve resmi belgede sahtecilik suçuyla suçlanmıştır. Mahkeme, belgelerde sahtecilik suçundan dolayı sanığın suçlu bulunup bulunmadığını araştırmadan karar verilmesinin yanıltıcı olabileceğine karar verdi. Ayrıca, sanığın DNA'sının bulunduğu mont, olay yerinde bulunmamasına rağmen kazaya karışan arabanın bagajında bulundu. Ancak, sanığın savunmaları ve diğer şahit beyanlarına rağmen gerçek net bir şekilde belirlenemediği için sanığın hukuki durumunun teşhis edilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, mahkemenin eksik araştırma ile karar verdiği sonucuna vardı ve kararın bozulmasına karar verdi.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. Maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. Maddesi

11. Ceza Dairesi 2015/7475 E. , 2017/1356 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanık hakkında, katılan ..."a ait çalıntı ... plaka sayılı aracı, ... sayılı sahte plakaları takarak kullandığı ve bu araçla maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı iddiasıyla resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri mahkemeye ait olduğu cihetle, sahte olduğu iddia edilen Adli Emanetin 2013/5531 sırasında kayıtlı plakalar incelenmek suretiyle, özellikleri tutanağa geçirilerek, yasal unsurları taşıyıp taşımadığı ve aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılıp tartışılmadan ve buna ilişkin bilirkişi raporu alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Sahte plakaların takılı olduğu katılana ait çalıntı araç içerisinde sanığın DNA"sının bulunduğu montun elde edilmesi gerekçesine dayalı olarak sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasına karşın, suç delili olan ve üzerinde sanığın kanı bulunan montun kaza sonrasında bagajda bulunması, araçla kaza yapan şahsın olay yerinden kaçması nedeniyle kimliğinin olay sonrasında tespit edilmesi, sanığın aşamalarda alınan savunmalarında istikrarlı olarak, tekstil işinde çalıştığını, bu nedenle fazla kıyafeti olduğunu, bu kıyafetlerin bir bölümünü arkadaşlarına verdiğini, suçlamayı kabul etmediğini beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; çalıntı araçla birlikte kazaya karışan diğer araç sürücüsü ..."in tanık olarak beyanına başvurularak, kaza yapan araç sürücüsünün sanık olup olmadığının tespiti için teşhis işlemi yaptırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabule göre de: 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 27.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.