Yaralama - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/5435 Esas 2019/17405 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5435
Karar No: 2019/17405
Karar Tarihi: 04.12.2019

Yaralama - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/5435 Esas 2019/17405 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, yaralama ve hakaret suçlarından mahkumiyet kararı verilmiş olan bir davada, verilen kararın gerekçesinde eksiklikler olduğunu belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kararın detaylı ve açıklayıcı bir şekilde yeniden verilmesi gerektiğini vurgulayan mahkeme, ayrıca kanuna aykırılık sebeplerini detaylı bir şekilde açıklamıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 29 ve 129. maddeleri, 125/4. maddesi, 53/1-b ve 53/1-c maddeleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi, 6545 sayılı Kanun'un 72. maddesi ve CMK'nın 231/8. maddesi.
18. Ceza Dairesi         2017/5435 E.  ,  2019/17405 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Yaralama, hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve yokluğunda verilen kararın sanığın son bildirdiği adresinde bulunamaması sebebiyle, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1 maddesine göre, 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılarak, komşu ismi ve imzası alınmadan mahalle muhtarına yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğu anlaşılmakla, eski hale getirme isteği yerinde görüldüğünden ve öğrenme üzerine gerçekleştirilen temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Dosya arasında yer alan 25/02/2013 tarihli CD Çözüm Tutanağı"nda olayın; "...... ..."ün eşine bir kaç kere vurmaya çalıştığı, ancak ..."ün ise kendisini koruyarak ... ..."ü hırpaladığı görülmüştür" şeklinde anlatılması ve katılanın adli raporunda travmatik lezyon bulunmadığının belirtilmesi karşısında; sanığın katılanı ne şekilde yaraladığı açıklanmadan, olayın teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı değerlendirilmeden, ayrıca olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre yaralama suçu yönünden TCK’nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Hakaret suçunun aleni bir yer olan markette işlenmesine karşın TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanmaması,
    3- Hakaret ve yaralama suçlarının seçenekli ceza içermesi nedeniyle, hangi hukuksal gerekçelerle hapis cezasının tercih edildiğinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde hükmün gerekçesinde gösterilmemesi,
    4- 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “sanığın sabıkalı kişiliği ve deneme süresi içinde yeniden suç işlemiş olması dikkate alınarak” şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle, anılan Kanun maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
    4- TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması ve yine aynı Kanunun 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.