12. Hukuk Dairesi 2012/17193 E. , 2012/34013 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun 09.01.2012 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, 1971 yılından bu yana....da ikamet ettiğini, ödeme emri tebligatının çıkartıldığı adresin kendisi ile ilgisinin bulunmadığını, 06.01.2012 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptığını ve bu tarihte tebligattan haberdar olduğunu, tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin 06.01.2012 olarak kabulünü talep ettiği, ayrıca, herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek takibin durdurulmasını istediği, dilekçesine, tebliğ tarihi itibariyle yurt dışında olduğunu ispata yönelik pasaport fotokopisini eklediği anlaşılmıştır.
İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celse de alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir. Bu takdirde tetkikata devam olunarak icra mahkemesinde gerekli karar verilebilir.
Usulsüz tebligatta ise, İİK.nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır. Bu durumda icra hakimi tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleyecek ve aynı kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihini düzeltecektir.
Somut olayda borçluya ödeme emrinin 29.12.2011 tarihinde "Aynı konutta birlikte daimi oturan evrakı almaya imza atmaya ehil ve yetkili yeğeni Necmi Akgül imzasına tebliğ edildi" şerhiyle yapıldığı tesbit edilmiştir. Tebligat şeklen 7201 Sayılı Kanunun 16.maddesine uygun ise de Hukuk Genel Kurulunun 07.04.1982 tarih 1979/10-1377 esas -1982/337 karar sayılı kararı gereğince, tebliğ belgesindeki kayıtların aksi her türlü delille kanıtlanabilir.
Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, tebliğ tarihi itibariyle yurt dışında olduğunu iddia etmiş ve bu iddiasına delil olarak da pasaport fotokopisi ibraz etmiştir. Diğer yandan söz konusu adresle kendisinin bir ilgisinin bulunmadığını ve tebliğ yapılan şahısla da aynı konutta ikamet etmediğini iddia ettiği gibi, temyiz dilekçesine eklediği nüfus kaydından da tebligatı alan ..."ün farklı bir adreste kaydının bulunduğu görülmüştür. Borçlunun
adrese dayalı kayıt sistemindeki adresine tebligat yapılmış olması tek başına tebligatı usulüne uygun hale getirmez.
Bu durumda mahkemece öncelikle, tebliğ tarihi itibariyle borçlunun yurt dışında bulunup bulunmadığı, ayrıca tebliğ yapılan şahısla birlikte ikamet edip etmediği yöntemince araştırılarak oluşacak sonuca göre tebligatın usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı belirlenmelidir. Tebliğ işleminin usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, HMK.nun 33.maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralı doğrultusunda başvuru İİK.nun 16. maddesine dayalı tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayeti olarak vasıflandırılarak (Hukuk Genel Kurulu’nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı kararı)., 7201 Sayılı Kanunu"nun 32. maddesi gereğince ödeme emri tebliğ tarihinin borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi ile yetinilmesi, aksi taktirde uyuşmazlığın İİK.nun 65. maddesinde koşulları belirlenen gecikmiş itiraz prosedürü çerçevesinde çözümlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.