12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/17551 Karar No: 2012/34012
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/17551 Esas 2012/34012 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/17551 E. , 2012/34012 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1- İcra mahkemesinin ihalenin feshi isteminin reddine yönelik kararı yönünden; İİK.nun 134/2.maddesi uyarınca “ihalenin feshini, Borçlar Kanunu"nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra mahkemesinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler.” Aynı maddenin 6.fıkrasına göre ise; “satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.” Somut olayda, 291 parsel sayılı taşınmazın ihalesinin 15.11.2011 tarihinde yapıldığı, borçlusunun ise İİK.nun 134/2. maddesinde öngörülen yedi günlük yasal süreden sonra 02.12.2011 tarihinde icra mahkemesine başvurarak ihalenin feshini istediği anlaşılmıştır. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda fesada dayanmışsa da, buna bilahare vakıf olduğuna dair bir iddiada bulunmamıştır. Diğer yandan tebligatın da usulüne uygun olmadığını iddia etmiş ise de, karar yerinde de belirtildiği üzere satış ilanı borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Bu durumda mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta borçlu istemi reddedildiğinden ve İİK. nun 134/2. maddesinin son cümlesi gereğince işin esasına girilmemesi nedeniyle borçlu aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinden 291 Parsel sayılı taşınmaz yönünden kararın sonucu itibariyle doğru olmasına, 1673 ve 1755 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 2) İİK.nun 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re"sen uygulanmalıdır. Hukuk Genel Kurulu"nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 esas sayılı kararında da benimsendiği üzere kamu düzenine aykırılıkta
aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece 1673 ve 1755 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak ihalenin feshi istemi reddedilen şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda (2).maddede yazılı nedenlerle para cezasına hasren İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.