Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2007/1-836
Karar No: 2007/812

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/1-836 Esas 2007/812 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tenkis davasında, elbirliği halinde mülkiyet olduğunda tüm ortakların dava arkadaşlığı bulunduğu ve davaya devam edebilmeleri için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir. Kanun maddeleri: MK 701-703, 702/2, 640.
Hukuk Genel Kurulu         2007/1-836 E.  ,  2007/812 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 31/07/2007
    NUMARASI : 2007/250-2007/407

            
    Taraflar arasındaki “ Tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tenkis” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Kayseri 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 07.11.2006 gün ve 2005/552 E., 2006/803 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay  1.Hukuk Dairesinin 06.03.2007 gün ve 876-2213  sayılı ilamı ile; (...  Birleşen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile mirasçılar adına tescili olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile muris Ö. mirasçıları adına tesciline karar verilmiş olup, dava dışı mirasçıların (N.) bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde, terekenin davada temsil edildiğini söyleyebilme olanağı yoktur.
    Bilindiği üzere; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur.
    M.K.nun 701-703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin ( ortaklığın ) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler  mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, M.K.nun 701 maddesinde (... Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır. 
    M.K.nun 702/2 maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, nevarki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir. (ll.l0.982 tarih l982/3-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) Nitekim bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir.
            Somut olayda,elbirliği ( iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava  dışı ortaklar bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

      

      HUKUK  GENEL KURULU KARARI
     
    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Birleşen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile mirasçılar adına tescili olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacılar ,ortak miras bırakanları Ö. G.’nun .. parsel sayılı taşınmazdaki ½ paylı 1 nolu bağımsız bölümü mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalıya ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini ileri sürerek tapunun iptali ile mirasçılar adına tescilini olmadığı taktirde tenkisini istemişlerdir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Yerel mahkeme, dava konusu taşınmazın bakım alacaklısını bakıp gözetilme koşulu ile değil  mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla temlik edildiği, muris ile davalı arasında yapılan ölünceye kadar bakma akdinin danışıklı bir işlem olduğu kanısına vararak davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile muris Ö.G. mirasçılarına ait veraset belgesindeki hisseleri nispetinde adlarına tesciline karar vermiştir.
    Özel Daire, yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf teşkili yönünden kararı bozmuştur.
    Yerel mahkeme önceki kararında direndiğini açıklamakla birlikte, hüküm kurarken, önceki hükmü değiştirerek, tapu kayıtlarının iptali ile sadece veraset ilamında adı geçen davacılar adına, payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir.
    Bu durumda, mahkemece; ilk hüküm kurulurken dava dışı mirasçılar da dahil  edilerek tüm mirasçılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmişken, direnme hükmü sırasında, yalnızca dava açan mirasçılar bakımından hüküm kurulmuş olmakla, yeni bir hüküm oluşturulmuştur.
    Hal böyle olunca kurulan bu yeni hükmün incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
    SONUÇ : Davalı vekilinin kurulan yeni hükme ilişkin temyiz nedenlerinin incelenmesi için dosyanın Yargıtay 1.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine 31.10.2007 gününde  oybirliği ile karar verildi.  

     

     
     
     


     
     
     

     


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi