14. Hukuk Dairesi 2017/2188 E. , 2017/4844 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 01.03.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı ... tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğundan reddine, davacılar ... ve ..."in davalı ... ..."e karşı açtıkları davanın kabulüne, davalılar ..., ... ve ..."e karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 24.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili, davalı ... ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalı ... ... vekili cevap dilekçesinde, davacıların 161 ada 6 parsel sayılı taşınmazda müşterek malik olmadıklarından aralarında dava arkadaşlığı bulunmadığını, kendi adlarına kayıtlı olan taşınmazları kullanarak lehine geçit talep edilen 161 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ulaşabilmelerinin mümküm olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... beyan dilekçesinde, davacıların 161 ada 6 parsel sayılı taşınmazda müşterek malik olmadıklarından aralarında dava arkadaşlığı bulunmadığını, dava dilekçesinde hangi parsel aleyhine geçit talep edildiğinin yazılmadığını, diğer müşterek maliklerin davaya dahil edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı ... duruşmada, lehine geçit talep edilen taşınmazla maliki bulunduğu 161 ada 17 parselin komşu olmadığını, açılan davayı kabul etmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ... tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine, davacılar ... ve ... tarafından davalı ... ... aleyhine açılan davanın kabulüyle 161 ada 6 parsel sayılı taşınmaz lehine ve teknik bilirkişiler harita kadastro teknik bilirkişis..., mülk bilirkişi ...ve ziraat mühendisi bilirkişi... 02.03.2015 tarihli raporuna ekli üçüncü alternatif başlıklı krokide belirtildiği üzere 3 metre eninde olacak şekilde kadastral yola ulaşması amacıyla 161 ada 64 parsel ve 161 ada 65 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı tesisine, davalılar ..., ... ve dahili davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili, davalı ... ... vekili temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Lehine geçit tesisi talep edilen 161 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissedarı ... eşi ve davacı olarak açtığı davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilen ..."in 161 ada 10 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğu anlaşıldığından, mahkemece adı geçen şahsın davada davalı sıfatıyla yer alması sağlandıktan sonra yeniden keşif yapılmalı, fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi göz önünde bulundurularak konusunda uzman bilirkişilerce en uygun güzergah belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yukarıda değinilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı ... vekilinin vekalet ücreti yönündeki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.