20. Ceza Dairesi Esas No: 2016/162 Karar No: 2016/5701 Karar Tarihi: 30.11.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/162 Esas 2016/5701 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2016/162 E. , 2016/5701 K. "İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hükümler : 1-Mahkûmiyet 2-Beraat
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 1-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, aşağıda belirtilenler dışında Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hakkında beraat hükmü kurulan sanık ... üzerinden ele geçirilen ve hükümde TCK"nın 55. maddesinin 1. fıkrası uyarınca müsaderesine karar verilen 140 TL paranın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan elde edildiği sabit olmadığından iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi, Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan; Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümünde yer alan "570 TL paranın" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "430 TL paranın" ibaresinin eklenmesine ve "T.C. ... Bankası A.Ş" ye gönderilmesine" ibaresinden sonra gelmek üzere "Adli emanetin aynı sırasında kayıtlı sanık ... üzerinden ele geçirilen 140 TL paranın suçtan elde edildiği tespit edilemediğinden karar kesinleştiğinde sanık ..."a iadesine" yazılmak suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde; Sanık müdafıinin duruşma isteğinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1, 1412 sayılı CMUK"nın 318 ve CMK"nın 299. maddeleri uyarınca süresinde olmadığı anlaşılmıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Sanık ..."un başkasına uyuşturucu verdiği konusunda delil olmadığı ve arama kararı bulunmadığı aşamada, kolluk tarafından kendisine üzerinde suç unsuru olup olmadığı sorulduğunda, pantolonunun cebinden çıkardığı kullanım sınırları içindeki eroini kendi rızasıyla teslim etmesi ve 4 beste eroini ..."e verdiğini beyan ederek kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım etmesi nedeniyle sanık hakkında etkin pişmanlıkla ilgili TCK"nın 192. maddesinin 3. fıkrasının uygulanmaması, 2-Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 30.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.