12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/17003 Karar No: 2012/33935
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/17003 Esas 2012/33935 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/17003 E. , 2012/33935 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21/03/2012 NUMARASI : 2010/80-2012/14
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesinde; "...Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir...." düzenlemesine yer verilmiştir. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir; aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar, hükmün hedefine ulaşılmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/6-18 esas-2011/30 karar sayılı, 19.6.1991 gün 323/391 sayılı; 10.9.1991 gün 281-415 sayılı; 25.9.1991 gün 355-440 sayılı; 05.12.2007 gün ve 2007/3-981/936 sayılı; 23.01.2008 gün ve 2008/14-29/4 sayılı kararları). Somut olayda, temyize konu Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesi"nin 21.03.2012 tarih ve 2010/80 Esas, 2012/14 Karar sayılı ilamının hüküm kısmında sadece "davanın kabulüne" ibaresi kullanılmış, hüküm altına alınan isteğin ne olduğu açık bir şekilde belirtilmemiştir. İlam, bu haliyle infazda şüphe ve tereddüt yaratacak nitelikte olduğu gibi, yukarıda anılan yasa maddesine de aykırı olarak tesis edilmiş olmakla kararın bozulması gerekmiştir. Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ :Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re"sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.