22. Hukuk Dairesi 2016/28530 E. , 2020/658 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; davacının 14 aylık birikmiş ücret alacaklarını alamadığını, bu hususta işveren tarafından sürekli oyalandığını, birikmiş hak ve alacaklarının en geç 2 gün içinde ödenmesi, aksi halde iş akdini feshettiklerini bildirir ... 3.Noterliğinin 07.03.2013 tarihli ... yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilip, 19.03.20103 tarihinde de davalıya tebliğ edilerek, temerrüde düşürüldüğünü, işyerinde haftada 6 gün, 07:30-17:30 saatleri arasında çalıştığını, haftalık yasal çalışma süresi olan 45 saati aştığını, çalıştığı sürece hiç yıllık izin kullanmadığı gibi, tüm resmi bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını, dini bayram günlerinde toplamda 2 gün tatil yapıp, diğer günlerde çalıştığını belirterek, ücret alacağı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin, Ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında ıslaha karşı ile sürülen zamanaşımı savunması nedeniyle zamanaşımına uğrayan fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacağı bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir. Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, mülga 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 371/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.Mülga 1086 sayılı HUMK yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa(suskun kalınmışsa) zamanaşımı defi geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Başka bir anlatımla 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı define davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı defi dikkate alınmaz.Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından 06/06/2016 tarihinde fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacakları ıslah edilmiş, ıslah dilekçesi davalıya 09/06/2016 tarihinde tebliğ edilmiş davalı ise 14/06/2016 tarihinde bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Davacının 06/06/2011 tarihinden önce dava dilekçesinde talep ettiği alacaklar dışındaki alacakları zamanaşımına uğramış olup, davacının zamanaşımına uğrayan fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacakları bulunmaktadır. Mahkemece davalının ıslah dilekçesine karşı süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı defi dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.