7. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/2515 Karar No: 2021/702 Karar Tarihi: 15.09.2021
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2515 Esas 2021/702 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, mera olarak sınırlandırılan yerin tescili talebi üzerine açılmıştır. Kadastro çalışmalarında mera olarak yapılan sınırlandırmanın iptali ile tescili istenmiştir. Mahkeme Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyarak davanın kısmen kabulüne, dava konusu A kısmına ilişkin davanın reddine karar vermiş ve diğer talepler yönünden önceki kararın kesinleşmiş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir. Ancak Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, hükümde açıklık ve netlik prensibine uyulmaması sebebiyle kararı bozmuştur. Kararda bahsi geçen kanun maddesi 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesidir.
7. Hukuk Dairesi 2021/2515 E. , 2021/702 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26/03/2007 gününde verilen dilekçe ile mera olarak sınırlandırılan yerin tescili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen reddine, kısmen karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 11/03/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Dava, kadastro çalışmalarında mera olarak yapılan sınırlandırmanın iptali ile tescili istemine ilişkindir. Mahkemece Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulü ile dava konusu (A) ile gösterilen kısma yönelik davanın reddine, diğer talepler yönünden önceki kararın kesinleşmiş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir. Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle “aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcını yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.