2. Ceza Dairesi 2017/1634 E. , 2017/3645 K.
"İçtihat Metni"Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk ... "ın mahkumiyetine ilişkin İzmir 2. Çocuk Mahkemesinin 12/09/2012 tarih 2012/208-2012/644 E-K sayılı kararın, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyizi üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda; 04.02.2015 gün, 2014/1534-2015/1766 E-K sayılı ilam ile ONANMASINA, karar verilip, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.02.2017 gün, 2016/396710 sayılı itirazı üzerine dosya dairemize gönderilmekle 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 99. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308. maddesine eklenen 2. ve 3. fıkralar uyarınca yapılan incelemede;
İtiraza konu olayda, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçuna ilişkin olarak verilen 10 ay hapis cezasından ibaret kısa süreli cezaya ilişkin olarak 5237 sayılı Yasa"nın 50/3 maddesindeki zorunluluk karşısında adli para cezası veya tedbire dönüştürülmesi hususuna ilişkin olduğu, suça sürüklenen çocuğun olay tarihinde geceleyin saat 02.00 sularında yanındaki diğer sanıklarla birlikte müştekiye ait kuaför dükkanına girerek para ve parfüm çaldıkları ve bilahare yakalanmalarından sonra yapılan yargılamada hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından hürriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılmasına karar verildiği, mala zarar verme suçundan verilen 10 ay hapis cezasının 1 yılın altında olup kısa süreli hapis cezası kapsamında bulunduğu halde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Yasa"nın 50/3 maddesindeki zorunluluğa uyulmadan hapis cezasında bırakıldığının anlaşıldığı, suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydı incelendiğinde, çok sayıda sabıkası bulunmakta ise de bunlardan büyük kısmının adli para cezasından ibaret bulunduğu, hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkumiyete ilişkin ilamların ise, bu suçun işlenme tarihinden sonra kesinleştiğininin anlaşıldığı, suç tarihinden öncesinde hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında aynı Kanun"un 50/3 maddesi uyarınca 10 ay hapis cezasının adli para cezası veya tedbire dönüştürülme zorunluluğu bulunduğu, bu sebeple, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan tayin edilen 10 ay hapis cezasının adli para cezası veya tedbire dönüştürülmesi gerekçesiyle Dairemizin kararına itiraz edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılan İTİRAZININ KABULÜNE,
Dairemizin 04.02.2015 gün ve 2014/1534 Esas – 2015/1766 Karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, karar verilerek yapılan incelemede,
Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan TCK"nın 151/1. maddesindeki mala zarar verme suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun"un 66/1-e ve 66/2 maddelerinde belirtilen 4 yıllık dava zamanaşımı süresinin, zamanaşımını kesen son işlem olan mahkumiyet kararının verildiği 12/09/2012 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 29.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.