8. Ceza Dairesi 2016/8552 E. , 2017/6548 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, dolandırıcılık
HÜKÜM : Hükümlülük
Gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık ve sahte kredi kartının kullanılması suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sahte kredi kartının kullanılması suçundan kurulan hükme ilişkin olarak, suçu konu kartın değişik zamanlarda kulanıldığının anlaşılması karşısında TCK.nun 245/3. maddesi uyarınca hükmolunan cezadan aynı Yasanın 43. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık ... müdafii ile sanık ...’ın suçun sabit olmadığına ve eksik inceleme ile karar verildiğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin oyçokluğuyla ONANMASINA,
II- 1- Sanık ... hakkında kurulan hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde;
UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre hükümden sonra 06.02.2016 tarihinde sanığın öldüğünün anlaşılması karşısında, bu husus araştırılarak 5237 sayılı TCK.nun 64. maddesi gereğince durumun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2- Sanık ... ve ... hakkında kredi kartının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde;
Başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi 5237 sayılı TCK.nun 245/2. maddesinde, sahte banka veya kredi kartını kullanarak kendisine veya bir başkasına yarar sağlanması ise anılan maddenin 3. fıkrasında birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı suçları oluşturduğu cihetle, sahte kredi kartının kullanılması nedeniyle haklarında TCK.nun 245/3. maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü kurulan sanıkların, başkasının kimlik bilgilerini kullanarak internet üzerinden mağdur T. ... A.Ş."ye müracaatla 4824 8917 1990 2015 nolu sahte kredi kartını düzenletme şeklindeki eylemlerinin TCK.nun 245/2. maddesine uyan suçu oluşturduğu dosya kapsamına göre de şikayetçi ... adına düzenlenip kart sahibinin rızası olmaksızın kullanılan gerçek bir kredi kartının da bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların suça konu 4824 8917 1990 2015 nolu kredi kartını sahibinin rızası olmaksızın kullanıldıklarından bahisle TCK.nun 245/1. maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. ve 326/son maddeleri gereğince sanıklar ... ve ... hakkında kredi kartının kötüye kullanılması suçundan ceza miktarı yönünden kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 05.06.2017 gününde sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelik oybirliğiyle, sanıklar ... ve ... hakkında kredi kartının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükümlere yönelik oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI DÜŞÜNCE
Sanıklar hakkında açılan kamu davasının, yerel mahkemece yapılan yargılaması sonunda, sanıklar ..., ... ve ..."ın katılan ..."a ait banka kartını kötüye kullanmak suçundan TCK. 245/1, 35, 62, sahte oluşturulan kredi kartını kullanmak suretiyle yarar sağlamak suçundan TCK.nun 245/3, 62 maddeleri gereğince cezalandırılmalarına dair hükmün onanmasına ve bozulmasına dair sayın çoğunluğun görüşüne değişik gerekçe ile ve aşağıda açıklanan nedenlerle katılma olanağı olmamıştır.
Birlikte hareket eden sanıklar ..., ... ve ..."ın kendilerini komiser Yücel olanak tanıtarak Cumhuriyet Savcısı ile birlikte operasyon gerçekleştirildiğini, hesabından terör örgütüne para gönderildiği hile ve yalanı ile katılan ..."ın telefon ile aranarak katılan ... "un temin edilen banka hesabına 10.000 TL"sının yatırılmasını sağladıkları, katılan ... tarafından yatırılan paranın katılan ..."a ait hesaba aktarıldığı, ihbar ve şikayet üzerine paranın bloke edildiği, böylece katılan ..."ın dolandırılmaya teşebbüs edildiği ve ayrıca sanıkların birlikte hareketle katılan ..."un temin edilen kimlik bilgiler ile ... Şubesine başvurarak adı geçen adına banka kartı oluşturup bu kartı kullanarak kendilerine yarar sağladığı iddia ve kabul olunan olayla ilgili olarak yapılan yargılama sonunda sanıkların TCK.nun 245/1, 35, 62, 245/3, 62 maddeleri gereğince cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Banka ve kredi kartının tanımı, 5464 sayılı Banka veya Kredi Kartları Kanunu’nun 3 üncü maddesinde yapılmıştır.
Banka kartı, mevduat hesabı veya özel cari hesapların kullanımı dahil bankacılık hizmetlerinden yararlanmayı sağlayan kartı,
Kredi kartı, nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı kartı veya fiziki varlığı bulunmayan kart numarasını şeklinde, aynı maddenin (g) bendinde kart çıkaran kuruluş olarak da, banka kartı veya kredi kartı düzenleme yetkisini haiz bankalar ile diğer kuruluşlar olarak tanımlanmıştır.
5464 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde de kartlı sistem kurma, kart çıkarma, üye işyerleri ile anlaşma yapma, bilgi alışverişi, takas ve mahsuplaşma faaliyetleri için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulundan izin almaları gerektiği ifade edilmiştir.
Aynı Kanunun 37/2 maddesine göre de, kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eklerinde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile mahkum edileceklerdir.
5464 sayılı Kanunun 3, 4 ve diğer maddeleri birlikte değerlendirildiğinde banka veya kredi kartı çıkarmanın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluşunun izin verdiği banka veya kredi kuruluşlarına aittir.
Banka ve kredi kartlarını ancak BDDK’dan izin alan kuruluşlar çıkartabileceklerdir.
TCK.nun 245/2. maddesinde “Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan
veya kabul eden..” şeklinde tanımlanan suçun oluşumu için, sahte oluşturulan kartın başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilmesi gerekir.
İlişkilendirmenin Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlük karşılığı “ilişkili duruma getirmek” olarak tanımlanmıştır.
Burada önemli olan unsur, karta, başkasının hesap numarasını ve hesap bilgilerini aktararak kartın oluşturulmasıdır.
Maddedeki, üretme, satma, devretme, satın alma, kabul etme şeklindeki seçenek hareketlerde fiilin ticari amaçla yapılmasını ifade etmektedir.
Suçun oluşumu için öncelikle, ilgili kuruluşlarca izin alan banka ve kredi kurumlarınca gerçek veya tüzel kişi adına açılmış bir banka ve kredi kartı hesabı olmalıdır. Daha sonra da bu hesaba ilişkin bilgilerin bir şekilde kopyalanarak kartın üretilmesi ve maddedeki diğer seçenek hareketlerin gerçekleştirilmesi gerekecektir.
Başka bir anlatımla, banka veya kredi kuruluşlarının yetkisinde bulunan banka veya kredi kartının yetkisiz olarak sahte oluşturulmasıdır.
Sahte kimlik ve belgelerle, kart çıkarma yetkisine sahip bankalara başvurup o kişiler adına hesap oluşturulması ve bu hesaptan kart alınıp kullanılması hesapla ilişkilendirme bulunmadığından TCK 245/2 maddesindeki suçu oluşturmayacaktır.
Başkasına ait sahte kimlik veya kimlik bilgileri ile o kişi adına kart çıkarılması halinde, kart, kart çıkarmaya yetkili kuruluş tarafından düzenlenmekte ve doğrudan hiçbir ilişkilendirme olmadan çıkarılmış olması nedeniyle TCK.nun 245/2 maddesinin uygulanma olanağı bulunmayacaktır.
Başkasına ait kimlik bilgileri ve belgeleri ile bankaya başvurup, kredi kartı sözleşmesi düzenlenmesi ve kredi kartının kullanılması durumunda fiil 5464 sayılı Kanunun 37/2 maddesindeki suçu ve kredi kartı sözleşmesi düzenlenmesi esnasında kullanılan belgelerin özelliğine göre TCK.nun 204, 207 maddelerindeki suçu oluşturacaktır.
Başkasına ait hesapla ilişkilendirme sonucu, hesap sahibinin bilgileri kopyalanmak suretiyle sahte kartın üretilmesinden sonra bu şekilde oluşturulan kart ile yarar sağlanması halinde hem TCK 245/2, hem de TCK 245/3 maddesindeki suç oluşabilecektir.
1- Mahkemece, bir taraftan sanıkların, katılan ..."a ait kredi kartını rızası olmaksızın kullanıldığı ancak, yarar sağlanmadığının kabulü ile TCK.nun 245/1, 35 maddeleri uygulanmış, diğer taraftan haksız yarar sağlandığının kabulü ile sahte oluşturulan kart nedeniyle TCK.nun 245/3. maddesi uygulanmak suretiyle hüküm ve gerekçede çelişki yarıtılması,
2) Somut olayda birlikte hareket eden sanıkların, katılan ..."un kimlik bilgileri kullanılarak internet yoluyla sahte kredi kartı oluşturup kullandıkları iddia ve kabul edilmiş olması karşısında, katılan ... adına daha önceden kendisi tarafından açılan hesap ile ilişkilendirme sözkonusu olmadığından fiilin bir bütün olarak TCK.nun 245/3. maddesinde yazılı suçu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir.05.06.2017