Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/13164 Esas 2017/4822 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13164
Karar No: 2017/4822
Karar Tarihi: 07.06.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/13164 Esas 2017/4822 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi talebiyle davalılar aleyhine dava açmıştır. Davacılar dava konusu taşınmazda ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiş ve Yargılamanın ilerleyen aşamalarında davacı vekili dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatların aidiyetine ilişkin bir ihtilaf olmadığını beyan etmiştir.
Mahkeme, davacıların talebini kabul ederek ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar vermiştir. Ancak, karar bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, her iki taraf için de benzer sonuçlar doğuran davalar olarak kabul edilir. Bu davaların kararında, taşınmaz üzerinde bina, ağaç vb. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) varlığı durumunda, satış sonrası bütünleyici parçaların arzla birlikte satılması gerekir.
Muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu durumda tapuda şerh varsa veya bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın
14. Hukuk Dairesi         2015/13164 E.  ,  2017/4822 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.04.2008 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacılar vekili, 2587 ada 12 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Yargılamanın ilerleyen aşamalarında davacı vekili dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatların aidiyetine ilişkin bir ihtilaf bulunmadığını beyan etmiştir.
    Bir kısım davalılar, davanın reddini talep etmişlerdir.
    Bir kısım davalılar vekili dava konusu taşınmaz üzerinde 7 tane bina bulunduğunu bu konuda davacılar ve davalılar arasında ihtilaf bulunmadığını beyan etmişlerdir.
    Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde muhdesatlar mevcut olup, muhdesatların aidiyeti konusunda bir ihtilaf bulunmadığına göre, mahkemece hükümde, taşınmazın toplam bedeli üzerinden, bedelin ne kadarının arza ne kadarının muhdesatlara isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle gösterilip bu oranlar doğrultusunda bedelin dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, muhdesatlara ilişkin oranlama yapılmadığı anlaşılmakla,
    Mahkemece, mahallinde yeniden keşif icra edilip, uzman bilirkişilerden yukarıda açıklanan yönteme uygun şekilde muhdesat oranlaması yapılması istenerek bilirkişilerden açık, denetime uygun rapor alınması, satıştan elde edilecek gelirin bu oranlara göre paylaştırılması ve bu hususun açıkça hükümde gösterilmesi gerekir; belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 07.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.