20. Hukuk Dairesi 2017/5308 E. , 2017/2491 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ....3. Asliye Hukuk ve ... 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, tapudaki şerhin terkini ve maddi tazminat istemine ilişkindir.
....3. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamına girdiği ve tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... 3. Tüketici Mahkemesi ise davalının yüklenici, davacıların arsa sahibi olduğu, 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 3/1. maddesi (l) bendinde "Gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan eser sözleşmelerini" tüketici işlemi kapsamına almıştır. Aynı Kanunun 73/1. maddesi ise tüketici işlemlerinden doğan davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu belirlemiştir.
6502 sayılı Kanunun 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak, Kanunun sistematiği nazara alındığında, kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK"nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununun 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin, 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Somut olayda davacılar vekili, düzenleme şeklinde gayrimenkul inşaat satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği ... ile ... 15. Noterliğinin 24.07.2013 tarih ve 26714 yevmiyeli sözleşme, ... ile ... 15. Noterliğinin 30.09.2013 tarih ve .... yevmiyeli sözleşme ile aktedilen sözleşme hükümlerini yerine getirmeyen ve gerek sözleşmenin işlerliği ve gerekse yasal işlemlerin takipi için tam yetkili vekaletname ile davalı şirket yetkilerini ve çalışanlarına verilen vakelatnameye rağmen işlemler tam ve noksansız yapılmadığından Kentsel Dönüşüm İl Müdürlüğü İşlemleri ve ....Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğü işlemleri tam noksansız yapılmadığından binanın yasa hükmüne göre ekseriyet sağlanmadığından ve sözleşme gereği bina tamamen tahliye edildiği halde ve yıkım kararı verildiği halde gerekli yasal işlemler ve yasal tedbirlerin alınmadığını, inşaata başlanmamış ve sürümcemede bırakılarak gayri kanuni işlemle binanın yıkımını sağlıyarak binanın arsa haline getirilmesini istediğini ve binada bir daire alan davalı şirket hisse sahibi olarak mağdur ve muhtaç olan tüm kat maliklerinin zararına arsanın izale-i şuyu yolu ile satışına gidecekleri kaani müvekkillerinin doğmuş ve davalı şirketin eylemleri ve işlemleri ile kötü niyetli olduğunu belirterek kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi ile ilgili sözleşmelerin tapuya yapılan şerhlerinin iptalini ile 20.000 TL manevi tazminat ve 10.000 TL maddi tazminatın davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davacının 6502 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girmediği, arsasını değerlendirme amacının olduğu anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın HMK"nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre ....3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ....3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/03/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.