12. Ceza Dairesi 2018/603 E. , 2019/8222 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 22/3, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kanun hükümlerinin uygulanmamasının yersiz olduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK"nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, anılan suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu olmaları kriterinin esas alınması gerektiği, buna göre, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu durumlarda sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçme veya uzlaşma nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı durumlarda ise sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiğinin kabul edilmesi karşısında; 12.10.2014 tarihinde, saat: 22:10 sıralarında, meskun mahal dışında, aydınlatması olmayan, iki yönlü, kuru düz, eğimsiz, kuru asfalt yolda, sanık aracıyla seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıktığı ve aracın takla atması sonucu araçta yolcu olarak bulunan eşi Türkan Tanrıkulu ve arkadaşı ...‘in basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralanmalarına neden olduğu olaydan yaklaşık üç saat sonra yapılan ölçümde 0,73 promil alkollü olduğunun tespit edildiği; sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçunun TCK"nın 89. maddesinde hükme bağlandığı ve aynı maddenin 5. fıkrası gereğince 1. fıkrası kapsamı dışında bulunan bilinçli taksir hali hariç şikayete tabi olduğu, müştekilerin soruşturma ve kovuşturma aşamasında şikayeçi olmadıkları, müştekilerin şikayetçi olmadıklarına dair beyanlarının sanığa son celsede okunduğu, sanığın sözkonusu vazgeçme beyanlarına açıkça karşı koymadığı, somut olayda bilinçli taksir koşullarının oluştuğu, ancak mağdurların sanık hakkındaki şikayetçi olmamaları sebebiyle sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olmaması nedeniyle sanığın unsurları oluşan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre ise;
TCK"nın 53/6. maddesinde, 3 aydan az ve 3 yıldan fazla olmamak üzere sürücü belgesinin geri alınabileceği düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca tayin olunacak güvenlik tedbirinin süresinin, fiilin ağırlığı ile orantılı, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun olacak şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın 2 yıl süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 08/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.