18. Ceza Dairesi 2016/11258 E. , 2018/8133 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1- Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Suçun işlendiği yerin niteliği belirlenerek, TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
TCK"nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemenin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz evresinde resen uygulanabileceği,
Anlaşıldığından, sanık ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a- Sanığın tehdit eylemlerini kısa zaman dilimi içerisinde ve aynı eylemin devamı niteliğindeki sözlerle önce katılan ...’e karşı Özel İdare binası önünde ve daha sonra da karakolda her iki katılana yönelik olarak gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 106/1. maddesinin son cümlesiyle belirlenecek olan cezanın, aynı Kanunun 43. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca ayrı ayrı artırılması gerektiği gözetilmeden iki hüküm kurulması,
b- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/05/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.