Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu H.. S. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan haciz yolu ile takipte örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde takip konusu 15000 TL miktarlı bona altındaki imzaya itiraz olunmuş, alacaklı vekili 5.4.2012 tarihli cevap dilekçesinde borcun ödenmeyen tüketici kredisi nedeniyle 3739 TL olduğunu beyan ederek itirazın reddini istemiş alacaklı vekili ise icra dosyasında 31.1.2012 tarihli beyanında sehven 15000 TL üzerinden takip başlattıklarını 3800 TL miktarlı dışındaki alacak miktarından vazgeçtiklerini açıklamıştır. Bu durumda mahkemenin alacaklı vekilinin bu beyanlarının vekaletnamesinde yazılı davadan vazgeçme yetkisi de göz önünde bulundurulmak suretiyle değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı"nca yaptırılan bilirkişi raporuna dayalı olarak imza itirazının reddine dair karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu H.. S.."un temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.