Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17820
Karar No: 2017/307
Karar Tarihi: 19.01.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/17820 Esas 2017/307 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirketlerin taşınmazları işletmek için rızası olmadan çakıl ve kum ocağı açtığı ileri sürülen dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Yerel mahkeme, 239 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın reddine karar vermiş, ancak 235 ve 228 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davalıların elatmasının önlenmesine ve ecrimisil bedelinin davalılardan tahsil edilmesine karar vermiştir. Ancak dava değeri üzerinden harç alınmamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre harç alınmaması işlemlerin yapılamamasına neden olduğundan, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddesine göre davaların ve işlemlerin devam edebilmesi için harç alınması gerekmektedir. Karar, 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca bozulmuştur.
1. Hukuk Dairesi         2016/17820 E.  ,  2017/307 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ



    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı ...Şti. vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi Can Sibel Özdemir"in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-

    Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Davacı, maliki bulunduğu 228, 235, 239 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde rızası olmaksızın davalı şirketlerin çakıl ve kum ocağı kurarak işlettiğini, sözlü olarak uyarılmalarına rağmen müdahaleye devam ettiklerini ileri sürerek, davalıların elatmasının önlenmesini, davalılar tarafından elde edilen gelirden 10.000 TL, ve ecrimisil olarak 5.000 TL’nin davalılardan tahsilini istemiştir.
    Davalı ... Ltd. Şti., davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, 239 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın husumet yokluğundan reddine, 235 ve 228 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davalıların elatmalarının önlenmesine ve ecrimisil bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına yönelik olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).

    ./..



    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın, hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun (temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın) mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür.
    Hal böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalı ... Ltd. Şti.’nin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi