1. Ceza Dairesi Esas No: 2016/4124 Karar No: 2016/4338 Karar Tarihi: 19.12.2016
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2016/4124 Esas 2016/4338 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ölen kişiyle ilgili olarak verdiği kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan kanun yararına bozma talebinin yerinde görülmesi sonucunda, 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca Sulh Ceza Hakimliği Kararı'nın KANUN YARARINA BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi.
1. Ceza Dairesi 2016/4124 E. , 2016/4338 K.
"İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA ÜZERİNE)
Müteveffa ....’ın ölümü ile ilgili olarak yapılan soruşturma evresi sonucunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/03/2015 tarihli ve 2015/9090 soruşturma, 2015/18201 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 21/12/2015 tarihli ve 2015/6235 değişik iş sayılı Kararı ile ilgili olarak; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, somut olayda ölen kişinin Türk vatandaşı olduğu ve ölüm olayının gerçekleştiği geminin de Türk şirketi olan ... Gemi Acentelik Hizmetleri ve Tic. Ltd. Şti. ne bağlı olduğu, müşteki tarafından gemide bulunan diğer Türk vatandaşlarının ölüm olayından sorumlu olabileceğinin ileri sürülmüş olması karşısında, Türk kanunlarının uygulanması gerektiği, ayrıca her ne kadar kimsenin kastı bulunmadığı gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, müteveffa Seçkin Saraç’ın çalışmakta olduğu gemide hayatını kaybetmesi üzerine Güney Afrika makamlarınca yapılan otopside ölüm sebebi olarak karbonmonokside maruz kalma ve keskin olmayan cisimle kafaya alınan darbe gösterilmesi karşısında, hiçbir soruşturma işlemi yapılmadan eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 26/04/2016 gün ve 94660652-105-34-1649-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 21/12/2015 tarihli ve 2015/6235 değişik iş sayılı Kararının 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19/12/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.