Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15109
Karar No: 2017/4813
Karar Tarihi: 07.06.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15109 Esas 2017/4813 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/15109 E.  ,  2017/4813 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.09.2011 gününde verilen dilekçe ile taşınmazın tahliyesi ve tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, üst hakkı sözleşmesinden kaynaklanan taşınmazın tahliyesi ve tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, dava konusu 139 ada 94 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı lehine 04.01.2001 tarihinde 29 yıllığına üst hakkı kurularak tapuya tescil edildiğini, ancak davalının, ödemesi gereken 7, 8, 9 ve 10. yıl üst hakkı bedellerini ödemediğini, davalı şirkete ödenmeyen üst hakkı bedelini ödemesi, sözleşmenin 7. maddesinin açıkça ihlali nedeniyle son yıl üst hakkı bedeli tutarında tazminat bedeli ödemesi, üst hakkının rızaen terkin edilmesi ve taşınmazın üzerindeki yapı ve tesislerle sağlam ve işler durumda teslim edilmesi için ihtaratın tebliğ edildiğini, ancak üst hakkının tapudan terkin edilmesine ve ödenmeyen irtifak hakkı bedellerinin 6111 sayılı Kanun çerçevesinde yapılandırılmasına rağmen taşınmazın tahliye edilmediğini ve son yıl üst hakkı bedeli kadar tazminatın ödenmediğini belirterek son yıl üst hakkı bedeli tutarındaki 41.438,00 TL tazminatın faiziyle ödenmesi, taşınmazın üzerindeki yapılarla birlikte sağlam ve işler durumda teslim edilmesi ile sözleşme gereğince tahliye tarihi itibariyle hesaplanacak ceza bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davacı vekili, 15.06.2012 tarihli duruşmada tazminatın dayanağının Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkındaki Yönetmeliğin 80. maddesi olduğunu belirtmiştir.

    Davalı vekili, ödenmeyen 7, 8, 9 ve 10. yıl üst hakkı bedellerinin 6111 sayılı Kanun gereğince yapılandırıldığını ve müvekkilinin ödeme planına göre ödeme yaptığını, buna rağmen dava açılmasının haksız olduğunu, tazminat borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile üst hakkı terkin edildiğinden taşınmazın üzerindeki yapı ve tesislerle birlikte davacıya teslimine, Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkındaki Yönetmeliğin 80. maddesi gereğince 41.438,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tahliye tarihi belli olmadığından sözleşmenin 12. maddesi gereğince ceza bedelinin davacı tarafından ayrıca dava edilebileceğine dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 02.06.2015 tarihli, 2015/6509- 6069 Esas-Karar sayılı ilamı ile " Tüm dosya kapsamıyla dava konusu 139 ada 94 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı lehine 04.01.2001 tarihinde kurulan üst hakkının 20.06.2011 tarihinde tapudan terkin edildiği ve “Tapu kütüğünde düzenlenecek resmi senede yazılacak hususlar” başlıklı sözleşmenin 7. maddesi ve 04.01.2001 tarihli 36 yevmiye numaralı resmi senedin 7. maddesi gereğince belirlenen ve ödenmeyen 7, 8, 9, 10 ve 11. yıl üst hakkı bedellerinin 6111 sayılı Kanun gereğince yapılandırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin beyan ettiği üzere tazminatın dayanağı Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkındaki Yönetmeliğin 80. maddesi olup 6111 sayılı Kanuna göre yapılandırma dışındadır. Ancak 19.06.2007 tarihli 26557 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ilgili yönetmeliğin 80. maddesinin 2. fıkrasında Hazine taşınmazı üzerine yapılması öngörülen yatırımın gerçekleşmeyen kısmının cari yıl maliyet bedelinin yüzde üçü oranında tazminat öngörülmüştür. İlgili yönetmeliğin 10.04.2011 tarihli 27901 sayılı resmi gazetede yayınlanan değişik 80. maddesinin 2. fıkrasında ise sözleşme hükümlerine aykırı davranılması halinde lehdardan cari yıl kullanma izni veya irtifak bedeli tutarında tazminat alınacağı düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere taşınmaz üzerine üst hakkı tesis edilen 04.01.2001 tarihinde ilgili yönetmelik yürürlükte olmadığı gibi davacının tazminatın dayanağı olarak belirttiği ve 10.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren hüküm ise sözleşmenin ihlal edildiği tarihte yürürlükte değildir. Bu durumda üst hakkı tesis tarihinde yürürlükte olmayan yönetmelik nedeniyle ve yine sözleşmenin ihlali tarihinde yürürlükte olmayan yönetmeliğin 80. maddesinin 2. fıkrası nedeniyle davalının sorumlu bulunmadığı anlaşıldığından tazminat isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiş" gerekçesiyle bozulmasına, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonucu mahkemece; davacının tazminat isteminin reddine, 139 ada,94 parsel sayılı taşınmazın tahliye edilerek üzerindeki yapı ve tesislerin sağlam ve işler durumda davacıya teslimine ilişkin hüküm kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
    Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince:
    Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
    Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, 139 ada,94 parsel sayılı taşınmazın tahliye edilerek üzerindeki yapı ve tesislerin sağlam ve işler durumda davacıya teslimine ilişkin hüküm kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması ve ceza bedeline yönelik isteme ilişkin hüküm kurulmaması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi