12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2129 Karar No: 2019/8215 Karar Tarihi: 08.07.2019
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/2129 Esas 2019/8215 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi, taksirle öldürme suçundan hüküm giyen sanığın 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itiraz reddedildi. Ancak, mahkeme, katılanların vekalet ücretlerine hükmedilmediğini belirterek, kararın bozulması gerektiğine karar verdi. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için gereken şartları ve itiraza ilişkin hükümleri incelendi. Kanun, yargılama giderlerini sanığa yüklerken, hüküm açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesi hallerinde de bu hüküm uygulanır.
12. Ceza Dairesi 2019/2129 E. , 2019/8215 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Karar Tarihi : 18/07/2018
Taksirle öldürme suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 85/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/04/2018 tarihli ve 2016/1358 esas, 2018/555 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/07/2018 tarihli ve 2018/772 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 324/1. maddesinde yer alan "(1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir." ile anılan Kanunun 325. maddesinde yer alan "(1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir.(2) (Değişik fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.27.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve cezanın ertelenmesi hallerinde de birinci fıkra hükmü uygulanır." biçimindeki düzenlemeler ile, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 07/10/2016 tarihli ve 2016/5539 esas, 2016/13189 karar sayılı ilamında yer alan "...katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği ve sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, katılan lehine sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden anılan karara yönelik itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden...BOZULMASINA" şeklinde açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda katılanların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği ve sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği nazara alındığında, katılanlar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 12.02.2019 gün ve 94660652-105-06-14723-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrakı tevdi kılınmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık tarafından anılan karara, hakkında hükmedilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının esası yönünden itiraz edildiği, itirazın merciince reddedildiği, müşteki vekilinin vekalet ücreti yönünden itirazına yönelik ise bir karar verilmediği anlaşıldığından; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz kanun yoluna başvurulması hâlinde, itiraz merciinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesinin şartlarının oluşup oluşmadığı, bu kapsamda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını etkileyecek hukuka aykırılık ile kararda hukuka aykırılık bulunup bulunmadığını inceleyebileceği, açıklanmayan mahkumiyet hükmü içeriğindeki hukuka aykırılıkların ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarını etkilemesi halinde denetlenebileceği, bu kararın varlık ve uygulanma koşullarını etkilemeyip hükmün bünyesine dahil hukuka aykırılıkların ise ancak davanın düşmesi veya hükmün açıklanması halinde temyiz kanun yolu ile incelenebileceği anlaşılmakla, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/08/2018 tarihli ve 2018/772 değişik iş sayılı kararına yönelik Kanun Yararına Bozma talebinin 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.