Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı banka tarafından borçlu şirket aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takip sonucu, borçluya ait 1026 parsel sayılı “fabrika tesisleri ve binası” nitelikli taşınmaz 20.06.2011 tarihli ihalede alacağa mahsuben alacaklı bankaya ihale edilmiştir. Borçlu vekillerinin süresinde açtıkları ihalenin feshi davası sonucunda; mahkemece, makine mühendisi bilirkişi tarafından maddi hata nedeniyle %18 oranındaki mükerrer KDV’nin düşülerek düzenlenen ek raporun taraflara tebliğ edilmediği ve ihaleden önce alacaklı banka ile ....A.Ş. arasında yapılan 17.06.2011 tarihli protokolün ihaleye fesat karıştırılması niteliğinde bir sözleşme olduğu gerekçesiyle ihale feshedilmiştir.
Kahramanmaraş İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2009/300 E. – 2010/327 K.sayılı kesin kararı ile söz konusu taşınmaza 39.444.062,31 TL olarak değer biçilmiş ve bu değere göre icra müdürlüğünce gerekli ilanlar yapılarak taşınmazın 27.07.2010 ve 06.08.2010 tarihlerinde satışına karar verilmiştir. Borçlu şirket vekili, 20.07.2010 tarihinde icra mahkemesine başvurarak şartname ve satış ilanında makinelerin ve elektrik tesisatının muhammen bedellerinin KDV’siz ilan edilmesi gerekirken KDV dahil olarak hesaplanmasının yanlış olduğunu ileri sürerek satışın durdurulmasını istemiş, Kahramanmaraş İcra Hukuk Mahkemesi 2010/486 E. – 2010/603 K.sayılı kararı ile mevcut ilanın iki kez KDV ödenmesinin yolunu açacağı, ileride ihalenin feshi sebebi yapılabileceği gerekçesi ile satışı durdurmuştur. Bu karar üzerine icra müdürlüğünce makine bilirkişisinden %18 KDV düşülerek raporun tavzihi istenmiş, bilirkişinin 18.04.2011 tarihli ek raporu ile taşınmazın toplam muhammen bedeli 37.261.331 TL olarak tespit edilip, bu değer üzerinden satışa çıkarılmıştır. Borçlu vekillerinin, icra müdürünün mahkeme kararı ile kesinleşen kıymet takdirini değiştiremeyeceği yönündeki şikayetleri nedeniyle satışın durdurulmasına yönelik talepleri, Kahramanmaraş İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2011/372 E. – 569 K. ve 2011/388E -588 K. sayılı kararları ile reddedilmiştir.
İhaleden evvel kesinleşen olaylarla ilgili olarak ihaleden sonra bu nedenlere dayalı olarak ihalenin feshi istenemez. İcra müdürlüğünce kıymet takdir raporunda yapılan %18 KDV’ye ilişkin tavzihin, borçlunun talebi ve Kahramanmaraş İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/486-603 sayılı kararı neticesinde yapıldığının anlaşılması karşısında; bu hususun ihalenin feshi sebebi olarak borçlu tarafından ileri sürülmesi, hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olup, buna dayalı olarak ihale feshedilemez. Dolayısıyla mahkemenin bu yöne ilişkin fesih gerekçesi yerinde değildir.
Fesat olgusunun değerlendirilmesinde:
Açık artırma yolu ile yapılan satışlarda; artırma öncesi yapılan işlemler sırasında veya artırma işlemi sırasında, artırmanın usulüne uygun bir biçimde ilerlemesini engelleyen olumsuz davranışlar söz konusu olursa, artırmaya fesat karıştırıldığından söz edilebilir. Bir başka anlatımla açık artırmanın, kanun koyucu tarafından öngörülen usulde yapılmasını ve bu doğrultuda ihale kararı verilmesini etkileyen durum ve davranışlar fesat olarak nitelendirilebilir. Yine doktrinde; artırmaya katılanların gerçek isteklerine uygun ve özgür iradelerini açıklamalarını hukuka ve ahlaka aykırı tertiplerle önlemek veya artırma sonunda elde edilmesi amaç olan en elverişli bedelin ortaya çıkmasına engel olmak veya malın gerçek değerinden daha yüksek fiyat sağlamak amacıyla dürüstlük kurallarına aykırı olarak yapılan davranışlar fesat olarak nitelendirilmektedir.
Alacaklı banka ile üçüncü kişi .... AŞ. arasında ihaleden önce 17.06.2011 tarihinde yapılan protokolün;
*3.2.maddesinde; ..... parselin 22.480.000 TL’sine kadar banka tarafından alacağa mahsuben alınması halinde üçüncü şahsa satılacağı,
*3.3.maddesinde; belirtilen artırım miktarının üzerinde başkaca ihaleye katılan gerçek veya tüzel kişiler olursa artırım yapılmayacağı,
*3.8.maddesinde; ihalenin kesinleşmesi halinde ve taşınmazın banka adına tescil edildiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde bakiye taşınmaz satış bedelinin ...A.Ş. tarafından ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Alacaklı banka ile üçüncü kişi ....A.Ş. arasında yapılmış olan 17.06.2011 tarihli bu protokol, sadece tarafları bağlayan, sözleşme tarafları dışında, ihaleye katılmayı düşünen diğer muhtemel taliplilere, borçluya ve ihale makamına etkisi olmayan bir sözleşmedir. Kaldı ki; bu anlaşmadan üçüncü kişilerin haberdar olduğu ve bundan etkilenerek artırmaya katılmaktan vazgeçtiklerine ilişkin dosyada hiçbir delil bulunmamaktadır. Dolayısıyla protokolün, ihalenin olağan akışına müdahale niyeti ve iradesini taşımadığı, aksine daha fazla pey süren kişilerin olabileceği ihtimalinin baştan kabul edildiği (protokolün 3.3.maddesi) anlaşıldığından mahkemenin fesat olgusuna ilişkin gerekçesi de doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece ihalenin feshi isteminin reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.