Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6711
Karar No: 2016/2959
Karar Tarihi: 25.02.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/6711 Esas 2016/2959 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/6711 E.  ,  2016/2959 K.
"İçtihat Metni"






Davacı, 01/08/1994-01/10/2008 ve 2008-/28/09 2011 tarihleri arasında olduğunun tespitiyle, 6111 sayılı kanundan yararlanma hakkı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; davacının, 01.08.1994 – 01.10.2008 tarihleri arasında sigortalısı olduğunun tespiti, 6111 sayılı Yasa kapsamında faiz indirminden yararlanma hakkı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 27.08.2008 tarihinde 1994/7-8.aylardaki tevkifatlara binaen sigortalısı olarak tescil talebinde bulunduğu ve 01.10.2008 tarihinden itibaren de tescil edildiği, davacının 1994/7-8, 1996/6-7-9, 2001/6-7, 2002/7 tarihlerinde prim kesintisi bulunduğu, 21.06.2001 tarihinden beri devam eden ziraat odası kaydı olduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurum"un prim alacaklarını, Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesine rağmen, sigorta tescilini re’sen yapmaması durumunda, Kurum"ca yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırı davranılması nedeni ile prim tevkifatı yapılan kişinin, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabul edilmesi gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasa"nın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün ispatı için; faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Somut olayda; uyuşmazlık konusu dönem içerisinde davacının teslim ettiği ürünlerden 1994/7-8, 1996/6-7-9, 2001/6-7, 2002/7 tarihlerinde yapılan prim kesintilerinden başka kesinti veya ürün teslimi bulunmadığı dikkate alınmaksızın ve 6552 Sayılı Yasanın 58. Maddesiyle 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 54/2. maddesi kapsamında değerlendirme yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Yapılacak iş; davacının 1994/7 tarihli tevkifatını takip eden ay başından itibaren 31.12.1996 tarihine kadar ve 2001/6 tarihli tevkifatını takip eden ay başından itibaren 31.12.2002 tarihine kadar Tarım Bağ-Kur sigortalısı olması gerektiğini kabul etmek, ayrıca 6552 Sayılı Yasanın 58. Maddesiyle 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 54/2. maddesine göre de Tarım Bağ-Kurluların 31.12.2013 tarihine kadar prim ödenmesi şartıyla sigortalı sayılacağından davacının ödediği primlerin ilk kesintiyi takip eden ay başından itibaren hangi süreyi karşıladığının Kurumdan sormak, davacının yukarıda belirtilen sigortalılık süresini aşar şekilde ödemesinin olduğunun anlaşılması halinde ise davacıyı 31.12.1996 tarihinden itibaren bu süreye denk gelen sürede de sigortalı saymak, 6111 sayılı Yasa"dan faydalanma koşullarını da yeniden değerlendirerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,25/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi