14. Hukuk Dairesi 2015/13746 E. , 2017/4798 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.09.2013 gününde verilen dilekçe ile (İİK 121 md. uyarınca) ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 07.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İİK"nun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılardan ..."in davacıya olan borcundan dolayı .... İcra Müdürlüğü"nün 2012/2582 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun murisi ... kendisine intikal edecek taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu, icra mahkemesinden iş bu davayı açmak üzere yetki verildiğini ileri sürerek dava konusu 94, 560, 1943 ve 1944 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 1943 ve 1944 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine, diğer parsellere yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Öte yandan, davaya konu taşınmazın paydaşları arasında küçük bulunması halinde velayet hakkına sahip olan anne ve babaları onları temsile yetkili olduğundan paydaşlığın giderilmesi davalarında onlar hasım gösterilir. Veli sıfatıyla hareket eden anne ve babanın hakimden izin alması gerekmez. Ancak velinin menfaati ile küçüğün menfaati çatışmakta veya bu kişilerin bir engeli olması durumunda Medeni Kanun"un 376. maddesine göre sulh hukuk mahkemesi tarafından tayin edilen kayyım vasıtasıyla davaya devam olunur.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazlar maliki ... mirasçılık belgesinin incelenmesinde, 26.01.2004 doğumlu ... ve 19.08.2008 doğumlu ..."in mirasçı olarak gösterildikleri, anılan mirasçıların küçük olmalarına rağmen dava dilekçesinin doğrudan kendi adlarına tebliğe çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda anlatılan ilkeler doğrultusunda küçükler ... ve ..."in velilerinin davada hasım olarak gösterilmesi ve taraf teşkili bu şekilde sağlanıp savunma ve delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.