Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/15806 Esas 2016/8207 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15806
Karar No: 2016/8207
Karar Tarihi: 22.06.2016

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/15806 Esas 2016/8207 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/15806 E.  ,  2016/8207 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 06/08/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, yersiz ödenen dul ve yetim aylığının davalılardan tahsili istemiyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalılar murisinin vefatından sonra davalıların müracaattı üzerine kendilerine 2829 Sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabii Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkındaki yasa uyarınca murisin daha uzun süreli çalışmasının tespit edildiği emeklilik sandığına tabii hizmeti gereği 5434 sayılı yasa uyarınca dul ve yetim aylığının bağlandığını, anılan 2829 sayılı yasanın 8. maddesi gereğince hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurum tarafından 506 sayılı yasa gereğince aylık bağlanması gerektiğinin anlaşılması üzerine 5434 sayılı yasa uyarınca ödenen aylıkların iptaline karar verildiğini belirterek, yersiz ödenen dul ve yetim aylığının tahsili amacıyla başlatılan takibe davalıların itirazının iptali ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ise, murislerinin vefatından sonra davacı kuruma başvurarak kendisi ve çocuğuna dul ve yetim aylığı bağlatmak için müracaat ettiğini ve kurum tarafından bir yıl sonra gerekli araştırmalar yapılarak söz konusu aylığın bağlandığını, tamamen iyi niyetli olup kurum ve kurumun çalışanlarının yapmış olduğu hatalı bir işlem sonucu büyük bir borç yüküyle karşı karşıya kaldıklarını, hatanın tamamen kuruma ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, alınan bilirkişi raporu benimsenerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından, davalıların gelir bağlanırken herhangi bir yanıltıcı beyanının olmadığı anlaşılmaktadır. Daha sonra kurumca yapılan araştırmada, 2829 sayılı yasa uyarınca hizmet süresinden sonuncusunun tabi olduğu kurum tarafından aylık bağlanmasının gerektiği, fiili hizmet süresi esas alınarak 5434 sayılı yasa uyarınca aylık bağlanmasının hatalı olduğu ve 01/06/2007-28/02/2009 tarihinde ödenen aylıkların iptali ile davalılardan tahsili gerektiği belirtilmiştir.
    Anlatılanlar doğrultusunda, davalılara dul ve yetim aylığı bağlanmasında hata bulunmamakla birlikte aylık bağlaması gereken Kurum hakkında hataya düşüldüğü anlaşılmaktadır. Davacı kurumun, yerine ödeme yaptığı ..."ndan alacağını isteyebilmesi mümkün iken kendi kusuru ile yapmış olduğu ödemeyi davalılardan istemesi doğru değildir. Kaldı ki,... ve .... , ... bünyesinde birleşmiştir. Mahkemece, yapılan ödemelere ilişkin başvuru esnasında ve 2829 sayılı yasa uyarınca sigortaya tabi hizmetlerinin belirlenmesi sırasında ihmal ve kusur gösteren davacı kurumun ödediği aylıkların iadesini istemesi yerinde olmadığından istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklana nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.