11. Hukuk Dairesi 2016/13699 E. , 2018/8118 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/04/2016 tarih ve 2014/1391-2016/773 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 18.12.2018 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ..., davacı ... ve davacı yanında fer"i müdahil ... vekili Av. ... ile davalılar ..., ..., ... r vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacı ... İnşaat Tic. Ltd. Şti"nin ... ve ... olmak üzere 2 ortağı bulunduğunu, davalı gerçek şahısların ve ailesinin hukuka aykırı işlemleri nedeniyle anlaşmazlık çıktığını, 19/01/2009 tarihinde bir sözleşme yapılarak diğer ortaklıklar da dahil olmak üzere aralarındaki ortaklık ilişkilerini sona erdirdiklerini, bu sözleşmeye göre davacı şirket ortağı ... ile eşi ..."na 1.300.000,00 TL tutarında 7 adet taşınmaz, bazı menkuller ve nakit para verileceğini, bunun karşılığında davacı firma ile dava dışı ...Ltd. Şti. ve ...Ltd.Şti."ndeki hisselerin ... veya çocuklarına devredileceğini, ancak davalıların sözleşmeyi ihlal ederek 7 adet taşınmazı muvazaalı olarak davalı ..."nun kardeşi ... adına kaçırdıklarını, ...Ltd. Şti. ile sınırlı temsil yetkisini yok edip bu şirketin tek taşınmazı olan ve davacı firmanın kiracı olarak kullandığı fabrikayı 3. kişilere devretmeye kalkıştıklarını, ... Ltd.Şti"nin içini davalı ... r Ltd. Şti"ne aktardıklarını, davalının haksız rekabetlerinin halen devam ettiğini, davacı firmanın müşterilerini, elektrik, su ve doğalgaz aboneliklerini, çalıştırdığı işçileri, aktif varlıklarını, akreditif hesabını, davalı ... r Ltd. Şti"ne aktardıklarını, davacı firmanın WEB sitesini kullandıklarını, ilk olarak davacı firma tarafından kullanılan ve meşhur hale getirilen ... marka ve logosunun davalı firma tarafından kullanıldığını, müvekkilinin tescilsiz markasına tecavüz edildiğini, ... sözcüğünün 1997 yılında davacı şirket tarafından ticaret siciline tescil ettirildiğini, ancak 2009 yılında davalı tarafından da ticaret unvanında kullanılmaya başlandığını ileri sürerek, davalıların eylemlerinin, müvekkili şirkete karşı tescilsiz maruf markaya, ticaret unvanına tecavüz niteliğinde olduğu ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, bu eylemlerin durdurulmasına, önlenmesine, maddi durumun ortadan kaldırılmasına, araç ve gereçlerin imhasına, hüküm özetinin ilanına, davalı şirketin iltibas yaratan ticaret unvanındaki "... r" ibaresinin unvanından çıkarılmasına, bu ibarelerin davalı şirketin ticaret sicilinde tescilli unvandan terkinine, davalıların iş ilişkilerinde, işle ilgili yazışmalarında ve resmi işlerde "... r" ibaresini kullanmasının önlenmesine, müvekkili şirketin web sitesinin (www........) davalı şirket tarafından kullanılmasının önlenmesine, davalı şirket adına alınan ve müvekkili şirketle iltibas yaratan web sitesinin (www.....com.tr) kullanılmasının önlenmesine, davalı şirketin kazancının (75.000,00.TL maddi tazminat olarak) müvekkili şirkete devrine, yapılan haksız müdahaleler sonucu müvekkili şirketin uğramış olduğu manevi zararın tazmini için 25.000,00 TL manevi tazminatın haksız rekabet tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen müvekkili şirket adına tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacı firmanın 2 ortağının bulunduğunu ve şirketin her ikisi tarafından müşterek atılacak imza ile temsil edilebileceğini, davayı açan ..."nun tek başına şirketi temsil yetkisinin olmadığını, bu nedenle davanın esasa girilmeden reddedilmesi gerektiğini, ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/152 esas sayılı dosyasında 19/01/2009 tarihli sözleşmenin ifası ve gecikmeden kaynaklanan tazminat talebiyle açılmış davanın bu dava için derdestlik engeli oluşturduğunu, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde her iki davanın birleştirilmesi gerektiğini, davacı ... ve eşi ..."nun haksız ve kötüniyetli davranışları ile şirketin işleyemez ve çalışamaz hale geldiğini, gerek yurtiçinde gerek yurtdışında şirket hakkında haksız ve gerçek dışı iftiralarda bulunarak şirketin ekonomik gücünü ve ticari itibarını yok etmeye çalıştıklarını, şirketle ilgili tüm şahıslara mesaj göndererek karalamalarda bulunduklarını, ... ile eşi ..."nun bu davranışlarından dolayı mahkememizin 2009/164 esas sayısına kaydedilen davanın açıldığını, ancak davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiğini, davacı firmadan herhangi bir mal kaçırılmadığını, ... Ltd. Şti"nin akreditif hesabının yeni şirkete aktarılmadığını, aksine davacı firmanın borçlarının ödendiğini, davacının tescilli bir markasının olmadığını, telefon, web sayfası ve şirket bilgilerinin yeni şirkete aktarıldığı iddiasını kabul etmediklerini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı ... hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalılar ... ve ... .... Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin ticaret unvanında yer alan ve ticari faaliyetlerinde kullanmış olduğu "..." ibaresinin kullanılmasının haksız olduğunun tespiti ile; haksız rekabetin önlenmesine, bunun sonucu olarak; davalı şirketin unvanında yer alan "..." ibaresinin Ticaret Sicilden terkinine, bu husustaki davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davalı şirketin iş ilişkilerinde, bu husustaki yazışmalarda ve resmi işlemlerinde "..." ibaresini kullanmasının önlenmesine, davacı şirkete ait "www........" adlı WEB sitesinin davalı şirket tarafından kullanılmasının önlenmesine, davalı şirkete ait "www.....com.tr" adlı WEB sitesinin davalı şirket tarafından kullanılmasının önlenmesine, davalı şirket tarafından kullanılan ve üzerinde ... ibaresinin yer aldığı kartvizit, kaşe ve tabela gibi araç ve gereçlerin imhasına, 75.000,00 TL maddi tazminatın davalı şirketten alınarak; davacı şirkete verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, yukarıdaki özetten de anlaşılacağı üzere haksız rekabetten kaynaklanmaktadır. Davacının iddialarından bir tanesi de davalılar tarafından davacının önceye dayalı kullanım hakkına sahip olduğu tescilsiz markasına tecavüzde bulunulması olup, davalı şirket bu iddia yönünden savunmasında kullanımın dava dışı şirkete ait olan ve 02.04.2010 tarihinde kendisine devredilen ""..."" markasına dayandığını ve hukuka uygun olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece ..."den davalı şirketin markasına ilişkin kayıtlar getirtilmiş, alınan bilirkişi raporlarından bir tanesi de marka patent vekili Sanem Yürür tarafından hazırlanmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın çözümünde 556 sayılı KHK hükümlerinin de değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
24/03/2005 tarih ve 188 sayılı HSYK kararı gereğince, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kurulmayan ve Adli Yargı Adalet Komisyonu"nun bulunduğu merkezde yer alan Asliye Hukuk Mahkemeleri"nde tek Asliye Hukuk Mahkemesi varsa o mahkeme, iki asliye asliye hukuk mahkemesi varsa 1 numaralı ve 2"den fazla asliye hukuk mahkemesi varsa 3 numaralı asliye hukuk mahkemesi ihtisas mahkemesi sıfatıyla görevlidir. Bu durumda mahkemece, ... 3 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesi"nin görevli ve yetkili olduğunu gözetmeksizin, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, (2) bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılara verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.