11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5803 Karar No: 2017/1311 Karar Tarihi: 23.02.2017
Sahte fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/5803 Esas 2017/1311 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan 2005 takvim yılında düşme, 2006-2007 takvim yıllarında beraat, ve 2005-2006-2007 takvim yıllarında mahkumiyet hükümleri verilmiştir. Sanık hakkındaki beraat kararı kabul edilmiş, mahkumiyet hükümleri ise kanıtlar yeterli olmadığından bozulmuştur. Faturaların zorunlu bilgileri içermesi gerektiği, sanıkların eli ürünü olup olmadığının bilirkişi tarafından incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiği belirtilen TCK’nun 53. maddesinin (c) bendi gözetilmemiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrası, 230. maddesi, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi, 5320 sayılı Yasa, 1412 sayılı CMUK'un 318. ve 321. maddeleri.
11. Ceza Dairesi 2016/5803 E. , 2017/1311 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenlemek HÜKÜM : Sanık ... hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenleme eyleminden düşme 2006-2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme eyleminden beraat Sanık ... hakkında beraat Sanık ... hakkında 2005-2006-2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme eyleminden mahkumiyet
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerin koşulları oluşmadığından 1412 sayılı CMUK"nun 318. maddesi gereğince REDDİNE, A-Sanık ... hakkında 2006-2007 takvim yıllarında, sanık ...’ın ise 2005, 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan, verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın yüklenen suçu işlemediği sabit olduğundan CMK"nun 223/2-b madde ve bendi uyarınca beraati gerektiği mahkemece dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, B-Sanık ... hakkında 2005, 2006, 2007 takvim yıllarından verilen mahkumiyet, Sanık ... hakkında 2007 takvim yılından verilen beraat ve sanık ... hakkında 2005 takvim yılından verilen düşme kararına yönelik olarak katılan vekilinin ve sanık ... müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 1-Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, maddi gerçeğin, lehe yasanın ve zamanaşımı süresinin kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespiti bakımından; sahte düzenlendiği iddia olunan 2005,2006,2007 yıllarına ait faturaların aslı veya onaylı örnekleri dosya içerisine alınarak, faturaların sanıklar tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti bakımından, faturalardaki yazı ve imzaların sanıkların eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sanık ...’ın 12.04.2005-26.06.2005 tarihleri arasında şirketin sorumlu müdürü olduğu 01.06.2005 tarihinden itibaren düzenlenen fatura olması halinde zamanaşımı süresinin dolmayacağı, sanık ...’ın ise 31.07.2007-13.09.2007 tarihleri arasında şirketin ortağı ve sonrasında tasfiye memuru olması da göz önüne alınarak takvim yıllarına göre şirketin sorumlu müdürü ve yetkilisi olan kişi ve kişiler ile görev yaptıkları süreç içerisinde fatura düzenlenip düzenlenmediği tespit edilerek, toplanan tüm deliller bir bütün halinde değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre ise; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.