11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9727 Karar No: 2017/1309 Karar Tarihi: 23.02.2017
Sahte fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/9727 Esas 2017/1309 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2016/9727 E. , 2017/1309 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenlemek HÜKÜM : ...: Beraat ...: Mahkumiyet
A-Sanık ... hakkında 2005, 2006, 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçu yönünden kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, B-Sanık ... hakkında 2005, 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçu yönünden kurulan hükümlere yönelik sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 1- Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, maddi gerçeğin, lehe yasanın ve zamanaşımı süresinin kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespiti bakımından; sahte düzenlendiği iddia olunan 2005 yılı 6. aydan itibaren düzenlenen faturalar ile 2008 yılına ait fatura ayrıntılarının Vergi Dairesi"nden sorularak kanaat oluşturacak sayıda her yıla ait faturaların aslı veya onaylı örnekleri dosya içerisine alınarak düzenlenen en son fatura tarihi de belirlenip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Kabule göre ise; 2005 takvim yılından kurulan hükümde,mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/3. maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı maddenin 1. fıkrasının c bendindeki hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi, 2008 takvim yılından kurulan hükümde ise; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.