12. Ceza Dairesi 2017/11633 E. , 2019/8194 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Katılanlar : 1-..., 2-..., 3-...
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 62/1, 50/4, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafii ve katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Dosya içeriğine göre, olay günü sanığın idaresindeki otomobille, meskun mahal dışındaki, iki şeritli, iki yönlü, asfalt kaplama, ıslak, aydınlatmasız yolda seyir halindeyken, yolun sola virajlanması nedeniyle sollama yasağının bulunduğu mevkiye geldiğinde, önünde seyreden başka bir aracı sollamak için karşı istikametten gelen araçların kullanımındaki şeride geçtiği esnada, katılan ..."in idaresindeki araca çarpması neticesinde katılanlardan birinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir, ikisinin ise vücutlarında ağır derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet vermesi ile sonuçlanan olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda sanık asli kusurlu olmakla birlikte yaralanan kişi sayısı, yaralanmaların niteliği, maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, alt sınırdan çok fazla uzaklaşılarak teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında en üst sınırdan ceza tayini;
2) Olayın meydana geldiği mevkide sollama yasağının bulunması nedeni ile, Dairemiz yerleşik içtihatları göz önünde bulundurularak, TCK"nın 22/3. maddesinde tanımlı bilinçli taksir hükümleri doğrultusunda belirlenen temel cezada artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Aylık 3.000 TL geliri olduğunu beyan eden ve hakkında yapılan sosyal ekonomik durum araştırması neticesinde de gelirine ilişkin bu beyanı teyit edilen sanık hakkında hükmolunan 2 yıl 6 ay süreli hapis cezasının, "sosyo ekonomik durumu göz önünde bulundurularak" şeklindeki dosya içeriği ile uyumsuz gerekçeyle ilgili maddede belirlenen alt sınırdan fazla uzaklaşılmak suretiyle günlüğü 40 TL"den hesaplanarak adli para cezasına çevrilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.