11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9554 Karar No: 2017/1301 Karar Tarihi: 23.02.2017
Resmi belgede sahtecilik - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/9554 Esas 2017/1301 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında, mahkeme hükmünü açıkladı. Sanığın mahalle muhtarlığından sahte nüfus cüzdanı talep belgesi aldığı ve Nüfus Müdürlüğü'nden nüfus cüzdanı aldığı eylemi zincirleme suç olarak değerlendirilmedi. Sanığın sahte kimlik belgesiyle bankada mevduat hesabı açtırmasından ibaret eyleminde, kredi kartı veya banka kartı talebinde bulunmaması halinde muhalefet suçunun unsurları bulunmadığına karar verildi. Resmi belgede sahtecilik suçu için sanık hakkında kurulan hüküm, kanun maddelerinin Anayasa Mahkemesi kararıyla yeniden değerlendirilmesini gerektirdiği belirtildi. 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uygulamasının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğuna işaret edildi ve hüküm BOZULDU. Kararda, suçla ilgili kanun maddeleri olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43/1., 5464 sayılı Bankacılık Kanunu ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi detaylı ve açıklayıcı bir şekilde yer almadı.
11. Ceza Dairesi 2015/9554 E. , 2017/1301 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında dava konusu eylem ile ilgili olarak nitelikli dolandırıcılık, kredi kartının kötüye kullanılması ve resmi belgede sahtecilik suçlarından tefrik olunarak Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/17 soruşturma numarası üzerinden yürütülmekte olduğu anlaşılan hazırlık soruşturmasının akibeti araştırılarak, sanık hakkında kamu davası açıldığının anlaşılması halinde bu dava ile birleştirilerek görülmesi, birleştirmenin mümkün bulunmaması halinde bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikalinin sağlanması gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre ise; 2- Sanığın muhtarlıktan aldığı sahte nüfus cüzdanı talep belgesine istinaden, Nüfus Müdürlüğü’nden nüfus cüzdanı aldığı eylemde, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43/1. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin tatbik olunması gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Sanığın, sahte kimlik belgesi ile bankada mevduat hesabı açtırmasından ibaret eyleminde, kredi kartı veya banka kartı talebinde bulunmaması halinde 5464 sayılı Yasa hükümlerine muhalefet suçunun unsurlarının bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi, 4- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm yönünden; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 23.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.