11. Hukuk Dairesi 2017/742 E. , 2018/8110 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 16/04/2015 gün ve 2015/228 - 2015/302 sayılı kararı onayan Daire"nin 15/12/2016 gün ve 2015/15614 - 2016/9618 sayılı kararı aleyhinde asıl ve birleşen davada davacı şirket temsilcisi tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirketin Hindistan’da bulunan .... Ltd, Şti"den 56.292,65 USD karşılığı 30.12.2009 tarihinde akreditif yoluyla mal satın aldığını, bu mallarla ilgili olarak davalılardan ...Link Ltd. Şti. tarafından 17.04.2009 tarihinde özet beyan verildiğini ve malların eşya gümrük geçici depolama alanına boşaltıldığını, müvekkilince Gümrük Yönetmeliğinin 126. maddesi gereğince taşıma senedinin alıcı nüshası ile birlikte Gümrük Müdürlüğüne verildiğini, Gümrük Müdürlüğünce 26.06.2009 tarihinde emtiaların müvekkili adına tescil edildiğini, 29.06.2009 tarihinde yüklenmek üzere kolcuya teslim edildiğini, navlun bedelinin CİF satış olması nedeni ile gönderici tarafından ödenmiş olmasına rağmen müvekkil şirkete Gümrük Beyannamesi vermek ve malları adına tescil ettirmek için gerekli özet beyan numaralarının davalılardan ...Link Ltd. Şti. tarafından verilmediğini, konşimento asıllarının verilmemesi ve ordino alınmaması gerekçesi ile işlem yapmadığını, davalı ... Link’in müvekkiline malı kendi adına tescil ettirmesinin engellediğini, davalı ...Link Ltd. Şti’nin talep ettiği konşimento asıllarının kendisine verilmesinin gerekmediğini, diğer davalı liman işletmesinin de bu eşyayı teslim etmediğini, davalı liman işletmesinin ardiyecilik hizmeti yapan ticari kuruluş olması nedeni ile bu eşyayı teslim etmekte mükellef olduğunu ileri sürerek, dava konusu malların teslimi mümkün olmazsa, 87.647,65 TL’nin, 1.000,00 TL kâr mahrumiyetinin ve yine 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada da farklı bir emtia ile ilgili olarak asıl davadaki benzer iddia ve gerekçelerle emtia bedeli olan 82.975,72 TL’nin, 1.000,00 TL kâr mahrumiyetinin ve yine 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, dosya kapsamına göre; davacı asıl ve birleşen dava konusu olan emtiaları 02.07.2009 tarihinde teslim aldığından bu malların kendisine teslimine ilişkin talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının maddi tazminat ve zarardan doğan diğer talepleri hakkında da karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat taleplerinin şartları gerçekleşmediğinden reddine dair verilen kararın asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Asıl ve birleşen davada davacı şirket temsilcisi, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl ve birleşen davada davacı şirket temsilcisinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davacı şirket temsilcisinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 9,40 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.