20. Hukuk Dairesi 2015/13383 E. , 2017/2467 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 7. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, ... ili, ... ilçesi, ... ... mahallesi, 106 ada 1 parsel sayılı 593.016,59 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda 12.08.2009 tarih 1519 yevmiye nolu işlemle meşelik cinsiyle ... ve ortakları adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, 29.07.2011 tarihli ... kadastro tutanağına göre ... Ormanı içinde kaldığı, halen ... niteliğini koruduğu, 30.05.1934 tarihli sınırlandırma paftasında 6 ada 2 sayılı parsele tekabül ettiği belirtilerek ... Devlet Ormanı niteliği ile ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ...; çekişmeli taşınmazın tapuda 6 ada 2 parsel numarasıyla adına kayıtlı bulunduğunu, ... sayılmayan yerlerden olduğunu ileri sürerek, tespitin iptali adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazın 30.05.1934 tarihinde 6 ada 2 parsel numarasıyla kadastro tespitinin yapıldığı, 22.08.2011 tarihinde yapılan kadastronun 3402 sayılı Kanunun 22/1 maddesi uyarınca ikinci kadastro niteliğinde olduğu, ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılacağı, süresinde dava açılmazsa tapu müdürlüğünce re"sen iptal edileceği gerekçesiyle davanın reddine, 106 ada 1 sayılı parselin kadastro tespit tutanağının iptaline, buna göre paftalarda gerekli düzeltmelerin kadastro müdürlüğü ve ... Yönetimi tarafından yapılmasına karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 05.03.2015 gün ve 2014/8523 E. - 2015/1222 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle “..Duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçe arasında farklılık bulunduğu,mahkemece, davacının davasının reddine karar verildiği halde çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tutanağının iptaline de karar verilmek suretiyle kendi içinde çelişik hüküm kurulduğu, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesine uygun olmadığı...” belirtilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, 106 ada 1 sayılı parselin kadastro tespit tutanağının iptaline, buna göre paftalarda gerekli düzeltmelerin kadastro müdürlüğü ve ... Yönetimi tarafından yapılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 6 ada 2 parsel sayılı 664.500 m² yüzölçümündeki taşınmazın 17.06.1934 tarihli kadastro beyannamesine istinaden ... Bey kızı ... Hanım adına tescil edildiği, satışlar yoluyla 2032/2300 payının ..., 52/2300 payının ... ... , 104/2300 payın ... ... , 35/2300 payın ... , 42/2300 payın F ... , 35/2300 payın ... "ye geçtiği, halen anılan kişiler adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, yörede 2011 yılında 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmü uyarınca ... kadastrosunun yapıldığı, ... Devlet Ormanının 106 ada 1 parsel numarasıyla kadastro tespit tutanağının düzenlenerek 18.01.2012 - 16.02.2012 tarih aralığında askıya çıkarıldığı, davacının 13.02.2012 tarihinde eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunun 22. maddesi uyarınca mükerrer olarak yapıldığı iddia edilen kadastro tespitinin iptali ve ... kadastrosuna itiraza ilişkindir.
3402 sayılı Kanunun 22/1 maddesinde “Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastrosu ya da tapulaması yapılmış yerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci bir kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır” hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasal düzenleme ve uygulamada benimsenen ilke gereğince kadastro tespit tutanağı önce tanzim edilen sicil kaydının yasal açıdan korunacağı tartışmasızdır.
Somut uyuşmazlıkta 6 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti 17.06.1934 tarihinde yapılmış olup, 106 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağı ise 22.08.2011 tarihinde düzenlenmiştir. 6 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti ve tapuya tescil işlemleri önce yapıldığından 3402 sayılı Kanunun 22/1 maddesi uyarınca anılan taşınmaza ilişkin sicil kaydına değer verileceği kuşkusuzdur. Ne var ki; mahkemece taşınmaz başında keşif yapılmamış, 6 ada 2 ile 106 ada 1 sayılı parsellerin mükerrer olup olmadıkları yönünde fen bilirkişiden rapor alınmamış, ... araştırması da yapılmamıştır.
... kadastrosu ve genel arazi kadastrosu işlemleri, tâbi oldukları kanun, hukukî konuları ve doğurdukları sonuç itibariyle birbirinden farklı olduğundan, genel kadastrodan sonra yapılan ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B uygulaması da 3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi anlamında 2. kadastro olarak kabul edilemez. 3402 sayılı Kanunun 22. maddenin beşinci fıkrasında “Tahditleri yapılarak kesinleşmiş ve tescil edilmiş ormanlara ait kayıt ve belgeler tapu kütüğüne olduğu gibi aktarılır” hükmü bulunmaktadır. 3402 sayılı Kanunun yürürlüğü tarihinden önce genel kadastrosu yapılan yerlerde, tahditleri yapılmayan ormanlarda ve yine bu yasanın yürürlüğünden sonra aynı Kanunun 4/3. maddesi hükmüne göre yapılan çalışma sonucu tescili yapılan ormanlarda ne gibi işlem yapılacağı konusunda Kadastro Kanununda hüküm bulunmadığından, bu tür ormanlar hakkında özel kanun olan 6831 sayılı ... Kanunun uygulanması gerekir. Anılan Kanunun 22.05.1987 tarih ve 3373 sayılı Kanunla değişik 7. maddesinde “Devlet ormanlarının, hükmü şahsiyete haiz amme müesseselerine ait ormanların, hususi ormanların, ... kadastrosu ve ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti, ... kadastro komisyonları tarafından yapılır” hükmü bulunmakta olup, kanun maddesinde daha önce arazi kadastrosu yapılan ve yapılmayan taşınmaz ayrımının yapılmadığı görülmektedir. 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerini değiştiren 3373 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra bu kanun hükümlerine göre çıkarılan ve 02.09.1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6831 sayılı ... Kanununa göre ... kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesi Uygulaması Hakkında Yönetmeliğin kapsamı başlıklı 2.; ... Kadastro Komisyonlarının Görevi başlıklı 8. maddelerinde hangi taşınmazların ... kadastrosunun yapılacağının gösterildiği, Tapu ve Kadastro Dairelerinden İstenecek Bilgi ve Belgeler başlıklı 18. maddesinde “... kadastrosu yapılacak yerlerin daha önce tapulaması yapılmış ise, kadastro pafta örnekleri ile tapu kayıt örneklerinin tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden getirileceği”, Devlet Ormanları Olarak Sınırlandırılacak Yerler başlıklı 23. maddesinde tapulu - tapusuz ya da daha önce arazi kadastrosu yapılan yer ayrımı yapılmaksızın 6831 sayılı Kanunda tanımı yapılan yerlerin ve 4785 sayılı Kanun gereğince devletleştirilmiş veya devletleştirmeye tâbi ormanlar ile Devlet ormanı olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme ilâmı bulunan yerlerin ... kadastrosunun yapılacağı ve aynı Yönetmeliğin ... Olarak Sınırlandırılan Tapulu Yerlerin ... İşletme Müdürlüğüne Bildirilmesi başlıklı 29. maddesinde “... Kadastro Komisyonlarının, ... olarak sınırlandırılan tapulu yerleri, harita, liste ve tutanaklarını ... İşletme Müdürlüklerine göndereceği ve müdürlük tarafından kesinleşmiş ... sınırları içinde kalan hukuken geçersiz hale gelmiş tapuların kısmen veya tamamen iptali için gerekli işlemlerin yapılacağı” ve 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile ve yine 05.11.2003 tarih ve 4999 sayılı Kanunla değiştirilen 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi ile daha önce ... kadastrosu yapılan ancak herhangi bir nedenle ... sınırı dışında bırakılan ormanların dahi ... kadastrosunun yapılabileceği" öngörülmüştür.
Böylece daha önce ... kadastrosu yapılan yerlerde dahi ... kadastrosu yapılmasının ikinci kadastro olmayacağı kanun ile de hüküm altına alınmıştır. 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 02.09.1986 tarihli Yönetmeliği Yürürlükten Kaldıran ... Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 2, 10, 21, 26, 27 ve 32. madde hükümleri de birlikte değerlendiğinde, daha önce ... kadastrosu yapılan yerlerde veya daha önce genel arazi kadastrosu yapılan yerlerde, sonradan ... kadastrosunun yapılmasının kanunî olduğu, dayanılan kanun kuralları ve hukukî sonuçları farklı olduğundan ... ve arazi kadastrosunun birbirine karşı ikinci kadastro olmayacağı sonucuna ulaşılmaktadır. 3116 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.06.1937 ve 6831 sayılı ... Kanununun yürürlüğe girdiği 08.09.1956 tarihinden bu yana ... Genel Müdürlüğünün uygulamaları da bu doğrultudadır.
O halde 2011 yılında yapılan ... kadastrosu, 1934 yılında yapılan arazi kadastrosuna karşı ikinci (mükerrer) kadastro olmadığından, iddialar ve savunma çerçevesinde tüm deliller toplanmalı, öncelikle yöreye ait en eski tarihli memleket haritası,hava fotoğrafları ile amenajman planı, 6 ada 2 ve 106 ada 1 sayılı parsellerin orijinal kadastro paftaları, ... kadastrosuna ilişkin işe başlama, sonuçları ilân tutanağı, çalışma tutanakları, orijinalinden renkli ... tahdit haritası bulundukları yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen ... ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek ... mühendisleri arasından seçilecek iki ... yüksek mühendisi veya mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 6 ada 2 ile 106 ada 1 sayılı parsellerin ölçekleri eşitlenip bir biri üzerine aplike edilerek, anılan taşınmazların sınırlarını ve mükerrer olan bölümlerini 1/5000 ölçekli kadastro paftası üzerinde değişik renklerle gösterir şekilde (X) ve (Y) değerli koordinatlı krokili rapor alınmalı, 6 ada 2 parsel sayılı taşınmazın; 106 ada 1 parsel sayılı taşınmazla mükerrer olan bölümleri belirlenmeli, ... tahdit haritası, çalışmaları tutanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı uygulanmak suretiyle yöntemine uygun şekilde ... araştırması yapılmalı, sonucuna göre kadastro tespitine itiraz ve ... kadastrosuna itiraz istemleri yönünden karar verilmelidir.
Mahkemece değinilen şekilde araştırma, inceleme ve uygulama yapılmadan eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27.03.2017 günü oy birliği ile karar verildi.