23. Ceza Dairesi 2015/5963 E. , 2016/3004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62, 52, 51 maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 120 TL adli para cezası
TCK"nın 245/1, 62, 52, 53 maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 120 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Avukat olan katılanın yanında kâtip olarak çalışan sanığın, katılanın kredi kartı şifresini bilmesi nedeniyle hesabından 50 TL nakit çekmek suretiyle banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, yine, katılanın icra dosyalarına konulmak üzere verdiği pulları mal edinmek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul edilen somut olayda;
1- Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Sanığın, katılan tarafından kendisine kredi kartı borcunun ödenmesi amacıyla verilen ve şifresi söylenen kredi kartından 50 TL nakit para çektiği anlaşıldığından banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 10 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "10 GÜN", "6 GÜN" “120 TL." ibarelerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne gelince;
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, katılanın yanında kâtip olarak çalıştığı dönemde katılanın belirttiği 248 adet icra dosyasına verilen pulları koyduğunu ve bu nedenle söz konusu icra dosyalarının işleme alındığını savunması karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle katılanın liste olarak verdiği icra dosyalarında pul eksikliği olup olmadığı ve bu nedenle dosyaların işlemsiz kalıp kalmadığının yöntemince araştırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 10 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.