23. Hukuk Dairesi 2016/2959 E. , 2019/332 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından aidat borçlarını ödemediği gerekçesiyle ihraç edilen müvekkilinin, kooperatif üyeliğini borçsuz olarak devraldığını, aidat borcu bulunmadığını ileri sürerek ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının talep edilen aidattan sorumlu olduğunu, ihraç kararının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 21.02.2012 tarihli, 2011/2661 Esas, 2012/1244 Karar sayılı ilamıyla, dava dışı ..."ın, yetkilisi bulunduğu şirketin kooperatife yaptığı asansörler karşılığı bir daire için üyeliğe kabul edildiği ve bilahire bu üyeliği davacı ..."e devrettiği, dava tarafça, bu asansör işi nedeniyle davalı kooperatifin dava dışı şirketten herhangi bir hak ve alacağının kalmadığının ileri sürüldüğü, bu durumda ilgili tüm kayıt ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak, asansör sözleşmeden kaynaklanan borçların ifa edilip edilmediği, asansör şirketinin ve dolayısıyla ..."ın kooperatif üyeliği karşılığı bakiye bir borcu kalıp kalmadığı, ..."ın peşin ödemeli üye olup olmadığı ve davacının peşin ödemeli üyeden hisse devralıp almadığı, belirlenecek alacak ve borç miktarlarına göre yönetim kurulu ihraç kararına dayanak teşkil eden ihtarlarda yazılı borç miktarlarının gerçeği yanısıtıp yansıtmadığı hususları açıklığa kavuşturulup, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek davacı yararına bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı kooperatife peşin ödemeli ortak alınması konusunda herhangi bir genel kurul kararı bulunmadığı, asansör şirketi yetkilisi ..."ın ... karşılığı üyeliğe kabul edildiği, söz konusu asansör işinin eksik imal edildiği, bu hususta kooperatif tarafından açılan davada asansör şirketi aleyhine tazminata hükmedildiği, davacının üyeliği devraldığı tarihten ihtarnamelerde belirtilen tarihe kadar herhangi bir ödeme yapmadığı, bu kapsamda 6.147,00 TL asıl ve 75.617,25 TL gecikme faizi borcu bulunduğu, ihtarnamelerde ise 6.136,90 TL asıl ve 66.559,47 TL gecikme faizi talep edildiği, gerçek borç miktarı ihtarnamelerde gösterilen miktardan fazla olduğundan, ihtarnamelerin geçerli olduğu, bu ihtarnamelere dayalı olarak alınan dava konusu ihraç kararının yasaya ve ana sözleşmeye uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif yönetim kurulu tarafından alınan ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf, üyeliği devraldığı dava dışı ..."ın, dolayısıyla kendisinin, davalı kooperatife peşin bedelli üye olduğunu, bu nedenle ihraç kararına dayanak teşkil eden ihtarnamelerin gerçek borç durumunu yansıtmadığını ileri sürerek ihraç kararının iptalini istemiştir.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesi uyarınca ortaklar, hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadır. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi gerekmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin bedel ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe, 1163 Sayılı Kanun"un 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz. Genel kurulca önceden ya da sonradan açıkça alınan bir karar ile üyenin peşin bedelli ortak olarak kabul edilmediğinin belirlenmesi halinde, üyeden inşaat finansmanı için uzunca bir süre aidat istenilmemişse ya da bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde bu yönde bir borç kaydı yer almamışsa, üyenin peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğu sonucuna varılması gerekir.
Somut olayda, dava dışı ..."ın üyelik kaydı, davalı kooperatif ile yine dava dışı asansör şirketi arasında yapılan 1998 tarihli protokole dayalı olarak yapılmıştır. Bu protokolde, asansör imalatı bedelinin bir kısmı karşılığı, (A) blok, 7. kat, 13 no.lu dairenin hiç bir fark istenmeksizin, eksiksiz ve tam olarak bütün işleri bitmiş vaziyette yapılıp, asansör şirketi adına ..."a verileceği kararlaştırılmıştır. Üyelik kayıt defterine ise "...03.10.1998 tarihli asansör yapım sözleşmesine istinaden ortaklık kaydı...", "...asansör sözleşmesinden mahsuplaşılacak..." şeklinde kayıtlar düşülmüştür. ..."ın, üyeliğe kabul edildiği tarihten itibaren, üyeliği devrettiği 2003 yılına kadar yaklaşık 5 yıl boyunca aidat ödemediği, kooperatifin de bu dönemde adı geçenden aidat talep etmediği dosya kapsamı ile sabittir. ... 25.02.2003 tarihinde üyeliği davacı ..."e devretmiştir. Kooperatif asansör imalatındaki bir takım eksiklikler nedeniyle devri benimsememiş ve davacıyı üyeliğe kabul etmemiştir. Davacı tarafından açılan üyelik tespit davasının kabulü üzerine, kooperatifçe davacıya 1998 yılından itibaren borç çıkarılmış ve ihraç kararına dayanak teşkil eden borç ihtarnameleri gönderilmiştir. Ayrıca, bu dönemde kooperatifin, asansör imalatı sözleşmesinden kaynaklı alacağının tahsili için asansör şirketi aleyhine açtığı davanın kabulüne karar verilmiş olup, söz konusu ilama dayalı olarak başlatılan ... takibinin halen derdest olduğu ve böylelikle kooperatifin bu sözleşmeye dayalı hakkını elde etmiş olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu olgular göz önünde bulundurulduğunda, davacıya üyeliği devreden ..."ın kooperatife peşin bedelli üye olarak kabul edildiği, her ne kadar peşin bedelli üye alımı hususunda genel kurul kararı bulunmasa da, adı geçenin uzunca bir süre üyelik aidatı ödememiş olması, kooperatifin de aidat talebinde bulunmamış ve borç kaydı oluşturmamış olması karşısında peşin bedelli üyelik ilişkisinin zımnen oluştuğunun ve bu itibarla, davacının devraldığı üyeliğin peşin bedelli üyelik olduğunun kabulü gerekir.
Açıklanan bu nedenlerle, davanın kabulü gerekirken, reddi doğru olmamış, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
Kabul şekli itibariyle, faiz borcu hesabında, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6098 Sayılı TBK"nın 88. ve 120. maddesi hükümlerinin göz ardı edilmesi de isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.