11. Hukuk Dairesi 2017/2388 E. , 2018/8108 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02/06/2016 tarih ve 2015/100-2016/90 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalılara tarım sigorta poliçesi ile sigortaladığı kayısı bahçesindeki ağaçlarda don olayı neticesinde hasar oluştuğunu, hasar bedelinin davalılardan talep edilmesine rağmen ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL"nin zarar tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı talebini, 26/04/2016 tarihinde 17.456,25 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, çiçek döneminde yaşanan hasarlar ve fizyolojik dökülmelerin teminat dışı olması nedeniyle sigortalıya tazminat ödenmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece uyulan bozma kararı, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu don hasarlanmasının hasat tarihinden önce meydana geldiği, poliçelerde ilk hasat döneminin 31/07/2010 tarihi itibariyle başlayıp son hasat döneminin ise 15/08/2010 tarihinde biteceğinin belirlendiği, davacı vekilinin 06/03/2014 tarihli celsede 16/08/2010 tarihinin temerrüt tarihinin belirlenmesi yönündeki talebi doğrultusunda, son hasat tarihinin 16/08/2010 olarak kabul edildiği, bu tarihe davalının ödeme serbestisinin olduğu 30 gün eklenerek temerrüt tarihinin 16/09/2010 olarak tespit edildiği; davacının 26/04/2016 tarihli ıslah edilen talep kısmının ise ... 1268. maddesi gereği, son hasat tarihi olan 15/08/2010 tarihinden itibaren 2 yıllık süreden sonra talep edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL’nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ıslah ile artırılan talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nın 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL"yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi olan 02.06.2016 tarihi itibariyle 2.190,00 TL"dir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davacının 1.000,00 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen
kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda, kabul edilen dava değeri, yukarıda anılan madde hükmüne göre davalı yönünden temyiz sınırının altında kalmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacının temyiz itirazlarına gelince dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.