12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/16580 Karar No: 2012/33609
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/16580 Esas 2012/33609 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/16580 E. , 2012/33609 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bodrum İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 08/02/2011 NUMARASI : 2010/770-2011/74
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyiz dilekçesi içeriğine, İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1.maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1.maddesinin 1.fıkrası uyarınca 01.01.2011 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 4.420,00 TL.yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. Temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlu M... O... F...’na örnek 7 numaralı ödeme emrinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21.maddesi uygulanmak sureti ile tebliğ edilmek istendiği anlaşılmaktadır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini bildiren 29.09.2007 tebligat tarihinde yürürlükte bulunan Tebligat Tüzüğü"nün 28.maddesinin birinci fıkrasında; "Muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir." hükmü öngörülmüştür. Muhatabın tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması, komşuya haber verilmesi ve tebliğ evrakının zabıtaya veya muhtara bırakılması işlemlerine geçilebilecektir. Somut olayda, borçlu M...O...F..’na ödeme emrinin " muhatabın adreste bulunmadığı, olduğu, 2 no’lu ihbarname kapısına yapıştırılarak site bekçisi H...Ç..’a haber......... verildiği,Mahalle muhtarı A..D... imzasına tebliği edildiği” şerhi verilerek TK’nun 21. Maddesi gereğince tebliğ edilmek istendiği görülmektedir. Bu tebliğ şerhinde, muhatabın Turgutreis’e gittiğinin kim tarafından beyan edildiği anlaşılamadığından ve haber verilen komşunun imzası veya imzadan imtina ettiği tebligat tutanağına yazılmadığından yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür. Yukarıda belirtilen nedenlerle borçluya çıkartılan ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz olup, bu durumda 6100 Sayılı HMK’nun 33. Maddesi (ve yürürlükten kaldırılan aynı yasa hükmüne karşılık gelen 1086 Sayılı HUMK’nun 76.Maddesi) hükmüne göre hakim, Türk Hukuku’nu re’sen uygulamakla görevli olup, usulsüz tebligatın varlığı halinde gecikmiş itirazdan sözedilemeyeceği de nazara alınarak usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.