16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4268 Karar No: 2018/1050 Karar Tarihi: 09.04.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/4268 Esas 2018/1050 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, bir suçlunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunu esastan reddediyor. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya inceleniyor ve hüküm onanıyor. Mahkeme kararında, suçun Kanunda öngörülen suç tipine uygun olarak nitelendirildiği ve Kanunda yer alan 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddelerine dayanarak mahkumiyet kararı verildiği belirtiliyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından yapılan tanımlamaya göre 314/2 maddeye göre \"Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma\", 62. maddeye göre \"Bankerlik\", 53. maddede \"Haberleşmenin gizliliği\", 58/9. maddeye göre \"Örgüt kurma ve yönetme\", 63. maddeye göre \"Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme veya açıklama\" suçları yer alıyor. 3713 sayılı Kanun ise Terörle Mücadele Kanunu'dur. 5/1 maddesine göre ise \"Terör örgütüne üyelik\".
16. Ceza Dairesi 2017/4268 E. , 2018/1050 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesi yollamasıyla TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Örgütün niteliğine göre uygulama yeri bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 7/1. maddesine atıf yapılması, sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 09.04.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.