2. Ceza Dairesi 2017/2123 E. , 2017/3580 K.
"İçtihat Metni"Hırsızlık suçundan sanık ...’in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 492/7, 61/1 ve 522/1. maddeleri uyarınca 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl süre ile denetime tabî tutulmasına dair Şişli 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2008 tarihli ve 2005/52 esas, 2008/232 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresinde yeni suç işlemesi nedeniyle yeniden yapılan yargılama sonucunda hükmün açıklanmasına, sanığın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 492/7, 61/1 ve 522/1. maddeleri uyarınca 2 ay 20 gün hapis cezası cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemenin 06/04/2016 tarihli ve 2016/197 esas, 2016/125 sayılı karar aleyhine ... Bakanlığınca verilen 14/02/2017 gün ve 13606/2016 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/02/2017 gün ve 2017/11003 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 03/02/2014 tarihli ve 2013/23474 esas, 2014/2417 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve zamanaşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, somut olayımızda sanık hakkında Şişli 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2008 tarihli ve 2005/52 esas, 2008/232 sayılı ilamına konu ilk kararın itiraz edilmeksizin 09/05/2008 tarihinde kesinleştiği ve suçun işlendiği 06/01/2005 tarihinden itibaren 3 yıl 4 ay 3 günlük zamanaşımı süresinin geçtiği, İzmir 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/10/2011 tarihli ve 2011/479 esas, 2011/516 sayılı kararına konu 2. suçun ise 29/06/2011 tarihinde işlendiği ve söz konusu bu kararın 25/02/2016 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde, sanık hakkında duran zamanaşımı süresinin ikinci suçun işlenme tarihi olan 29/06/2011 tarihinde yeniden işlemeye başladığı, suç tarihi olan 06/01/2005 tarihi ile hükmün açıklanmasına dair kararın verildiği 06/04/2016 tarihleri arasında 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında 27.02.2008 tarihli karar ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olup, hükmün 09.05.2008 tarihinde kesinleşmesinden sonra denetim süresi içerisinde 29.06.2011 tarihinde yeni suç işlendiği ve bu suçtan mahkûmiyetinin 25.02.2016 tarihinde kesinleştiği belirlenerek; sanığın, eylemine uyan 765 sayılı TCK"nın 492/7. maddesindeki hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun"un 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının (hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle oluşan 3 yıl 1 ay 20 günlük durma süresi de çıkartılarak) suçun işlendiği 06.01.2005 tarihinden karar tarihi olan 06.04.2016 tarihine kadar geçtiği gözetilerek davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerekirken kovuşturmaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (İSTANBUL) 30. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 06.04.2016 gün ve 2016/197 E., 2016/125 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4.fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; sanık hakkında hırsızlık suçundan açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, hükmolunan cezanın çektirilmemesine, 29.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.