17. Hukuk Dairesi 2017/302 E. , 2019/9880 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, taraflarınca davalılardan ... aleyhine yaralama eyleminden dolayı açılmış bulunan tazminat davası nedeniyle Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/84 esas sayılı dosyasından 137.000,00 TL maddi tazminat talebinin kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve davalının taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati haciz şerhi konulmasına karar verildiğini, ihtiyati haciz konulması hususunda tapuya yazı yazıldığını, gelen yazı cevabında ... mevkii 2953 parselde kayıtlı 612 m2 tarla vasfındaki taşınmazın 03/12/2010 tarihinde eşi ... satış yapıldığı bildirildiği, davalının başkaca haczi kabil 3.kişilerden hak ve alacakları mevcut olmadığı gibi başkaca malvarlığı da bulunmamakta olduğunu, dava konusu taşınmazı eşine muvazaalı olarak devrettiğini, bu nedenlerle dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mevkiinde 2953 parselde kayıtlı taşınmazın muvazaalı satış işleminin BK"nun 18. maddesi uyarınca hükümsüzlüğünün tespiti ve buna göre hüküm kurulmasına imkan olmadığı takdirde İİK"nın 277. maddesine göre tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...vekili, taşınmazın satıldığı 03/12/2010 tarih itibari ile davalılardan ... aleyhine hükmedilmiş bir tazminat bulunmadığı, ..."nın ... devir yapmamış olduğu bu taşınmazın ..."nın babası tarafından çalışma karşılığında bedel olarak gelinine verildiğini, tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için davacının borçludaki
alacağının gerçek olması, borçlu hakkında icra takibinin kesinleşmiş olması iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerektiğini bu nedenlerle davanın öncelikle dava şartı bulunmadığı için reddini, bu itirazı varit görülmez ise maddi ve hukuki dayanağı bulunmadığı için reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ..."ün borçlu ... karısı, dava dışı ... gelini olması nedeniyle İİK"nin 278/III-1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayılarak iptale tabi olduğu öngörülmesine ilaveten davalı ...’ün ve dava dışı ..., ... kocası ve ... oğlu olan borçlu ... alacaklıdan mal kaçırmak ya da alacaklının ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle davanın kabulüne ve yapılan tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar İİK.nun 282. maddesi uyarınca borçlu ve borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişiler aleyhine açılır. Zorunlu dava arkadaşı durumunda olan kişilerin tümünün davalı olarak gösterilmemesi halinde eksik gösterilen kişi veya kişilere dava dilekçesinin tebliği ile davaya dahil edilmeleri sağlanmalıdır.
Somut olayda, dava ve temyize konu edilen taşınmaz, borçlu davalı ... tarafından dava dışı babası ...’ya, onun tarafından da davalı ...’ya satılmıştır. Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde, borçlu ... ve ...taraf olarak gösterilmiş ancak borçlu ile işlemde bulunan babası ... davaya dahil edilmeksizin davanın esasına girilerek kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, davacıya borçlu ile işlemde bulunan ...’ya davaya dahil etmesi için süre verilmesi ve bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 23/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.