4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8800 Karar No: 2016/8143 Karar Tarihi: 21.06.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/8800 Esas 2016/8143 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/8800 E. , 2016/8143 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat Sabri Erdoğan tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 07/05/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/03/2015 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili ile duruşmasız olarak incelenmesi de davalılardan ..., ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 21/06/2016 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar ile davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... ve asil ... geldiler, karşı taraftan davalılar ile davalı-karşı davacı ... adlarına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Davalılardan ... ve ..., tazminat davası sona ermeden önce ceza mahkemesinin kesinleşen kararı ile 15 ve 20 yıl hapis cezasına mahkum olmakla yasal kısıtlılık altına girmişlerdir. Türk Borçlar Kanununun 43. ve 513. maddeleri hükümlerine göre aksi sözleşmeden veya işin niteliğinden anlaşılmadıkça vekalet gerek vekilin gerekse müvekkilin ehliyetinin ortadan kalkması ile son bulur. Böylece Avukat ..."in"ın ceza kararının kesinleşmesinden itibaren yasal kısıtlı olan anılan davalıları temsil yetkisi kalmamıştır. Bu nedenle yasal kısıtlı olan davalılara Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca vasi tayin edilip edilmediği, Türk Medeni Kanunu’nun 471. maddesindeki “Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar.” hükmü uyarınca davalıların şartla tahliye olup olmadığı araştırılmalı, kısıtlılık halinin devam ettiğinin belirlenmesi durumunda ve vasi tayin edilmemiş ise öncelikle bu eksiklik tamamlattırılmalı, temyiz isteminde bulunan avukatın vasilerden alacağı vekaletnameleri ibraz etmesi istenilmelidir. Vekaletnameler verilmezse, mahkemenin gerekçeli kararı vasilere ""Kanuni süre içinde mahkeme ilamına karşı temyiz isteminde bulunabileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde yetkisiz vekil tarafından yapılmış olan temyize icazet vermiş sayılacağı, temyiz istemini kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği"" kaydını içerir biçimde tebliğ edilmeli ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır. SONUÇ: Dosyanın yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi için gönderilmek üzere mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 21/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.