Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4149
Karar No: 2019/7187
Karar Tarihi: 08.10.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/4149 Esas 2019/7187 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/4149 E.  ,  2019/7187 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    No : 2017/898-2017/1023
    Mahkemesi : Antalya 1. İş Mahkemesi
    No : 2015/51-2017/32

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve fer"i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve fer"i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-İSTEM
    Davacı, kadın doğum uzmanı davalıya ait muayenehanede 31.05.2001 - 31.12.2012 tarihleri arasında kesintisiz ve tam çalıştığının ve sigorta başlangıç tarihinin 31.05.2001 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    II-CEVAP
    Fer"i müdahil Kurum, hak düşürücü sürenin geçtiği, iddianın ispatının gerektiği; davalı, uzun süre çalışma iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, denetim sırasında davalının ifadesinin alınmadığı, gerçek çalışma olgusunun re"sen araştırılması gerektiği savunmalarıyla davanın reddini talep etmişlerdir.
    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
    HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
    1- Davanın KABULÜ ile;
    2-Davacının davalı ..."a ait ... sicil numaralı işyerinde 31.05.2001 - 18.10.2011 tarihleri arasında SSK (4/1-a) kapsamında sigortalı olarak çalıştığının tespitine, ” dair hüküm kurulmuştur.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı Fer’i müdahil ve davalı işven vekilleri tarafından verilen istinaf dilekçesi ile kararın usul ve kanuna aykırı olması, davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebi ile istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    HÜKÜM : Yukarıdaki nedenlerle, davalılar ile fer"i müdahil Kurumun istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353"üncü maddesinin 1"inci fıkrasının b bendinin 1"inci alt bendi uyarınca AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, , dair karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: davalı Fer’i müdahil ve davalı işven vekilleri tarafından İstinaf Mahkemesince verilen kararın eksik araştırma olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    İnceleme konusu davada, davacı, davalı işverene ait iş yerinde 30.05.2001 – 31.12.2011 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı sigortalı olarak çalıştığını belirterek hizmetinin tespitini istemiş, Mahkemece; davanın 31.05.2001 - 18.10.2011 tarihleri arasında SSK (4/1-a) kapsamında sigortalı olarak çalıştığının TESPİTİNE, dair kabul kararı verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesinde, yönetmelikle belirlenen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları, Kurumca saptanamayan sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilâm ile kanıtlayabildikleri takdirde, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının göz önünde bulundurulacağı açıklanmış olup anlaşılacağı üzere çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden bu maddeyle getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. Buna göre; ilgili kişi hakkında işe giriş bildirgesi düzenlenmediği, düzenlenmesine karşın yasal hak düşürücü süre içerisinde Kuruma verilmediği, sigortalılık bildirimini içeren dönemsel sigorta primleri bordrosunun/aylık prim ve hizmet belgesinin hazırlanmadığı veya anılan süre içerisinde Kuruma teslim edilmediği, sigorta priminin Kuruma yatırılmadığı, çalışmanın varlığı yönünde Kurum görevlilerince herhangi bir saptamanın söz konusu olmadığı durumlarda, hizmetin varlığını ileri süren kişilerin hak düşürücü süre içerisinde yargı yoluna başvurması zorunludur. Söz konusu hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.
    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi uyarınca; "Hâkim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Aynı Kanunun 294-301 maddelerinde ise mahkeme kararlarının nasıl olması gerektiği belirlenmiştir. Bu düzenlemelere göre Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Kanunun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    Tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması, zorunludur.
    Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacının talebi, dava dilekçesinde özetle; davalıya ait muayene işyerinde 30.05.2001 - 31.12.2012 tarihleri arasında kesintisiz hizmet verdiğini talep ettiği, mahkemece Davanın kabulü ile;
    Davacının davalı ..."a ait ... sicil numaralı işyerinde 31.05.2001 - 18.10.2011 tarihleri arasında SSK (4/1-a) kapsamında sigortalı olarak çalıştığının tespitine, karar verilmesi karşısında kararın kısmen kabul niteliğinde olup hükmün kendi içinde çelişkili olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı ve fer"i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi