Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2119
Karar No: 2018/7884
Karar Tarihi: 22.05.2018

Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2017/2119 Esas 2018/7884 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümler temyiz edildi. Hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verildi. Ancak, çalınmak istenen eşya mal olduğu için, mala zarar verme suçunun oluşmadığına dair itirazlar yapıldı. Ayrıca, çocuk sanığın avukat ücretinin suça sürüklenen çocuktan tahsil edilmesi de hatalı bulundu. Temyiz istemi kabul edilerek hükmün düzeltilmesine karar verildi. Mahkeme kararında 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ve 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde ile ilgili hükümler yer almaktadır. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz taleplerinin reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, TCK'nın 35. maddesinin uygulanmaması ihtimali ile ek savunma verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 142/1-e. maddesi ile uygulama yapıldığı ve bu uygulama nedeniyle suça sürüklenen çocuğa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmediği için, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılabileceği belirtilmiştir.
13. Ceza Dairesi         2017/2119 E.  ,  2018/7884 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I-Suça sürüklenen çocuk hakkında müştekiler... ve..."a yönelik mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
    Hırsızlık suçunun konusunu çalınmak istenen şeyin kendisinin oluşturması durumunda, malın çalınması sırasında ve sonrasında verilen zarardan dolayı ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı gözetilmeksizin suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesine ilişkin mahallince kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği mümkün görülmüştür.
    14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.000 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz taleplerinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
    II-Suça sürüklenen çocuk hakkında müştekiler... ve...a yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
    Müştekiler .... ve..."a yönelik hırsızlık suçlarına ilişkin olarak İddianamede 5237 sayılı TCK’nın 35. maddesinin uygulanması istendiği halde, 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, anılan madde uygulanmayarak yazılı biçimde hüküm kurulmuş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 13.12.2011 gün ve 356-272 sayılı kararı da gözetilerek TCK"nın 35. maddesinin uygulanmaması ihtimali ile ek savunma verilmesi gerektiğine dair tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilememiştir.
    Suça sürüklenen çocuğun müşteki Mehmet"in evinin önünden motosikletini çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK"nın 142/1-e maddesinde tanımlanan tahsis ve kullanımları gereği açıkta bırakılan eşya hakkında hırsızlık suçuna uyduğu gözetilmeden, yazılı şekilde aynı Yasanın 141. maddesi ile hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Müştek..."e yönelik hırsızlık suçuna ilişkin olarak suça sürüklenen çocuğun, suç tarihinde 18 yaşını tamamlamamış olması ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmediğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, hükmedilen kısa süreli hapis cezasının aynı Kanunun 50/1. maddesinde öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemiş ise de; suça sürüklenen çocuğun müşteki Mehmet"in motosikletini çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK"nın 142/1-e maddesinde tanımlanan tahsis ve kullanımları gereği açıkta bırakılan eşya hakkında hırsızlık suçuna uyduğu ancak suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 141/1. maddesi le uygulama yapıldığı ve buna göre suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 142/1-e. maddesi ile uygulama yapıldığında verilecek sonuç cezanın 1 yılın üzerinde kalacağından, önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, suça sürüklenen çocuğa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacağından, yapılan uygulama suça sürüklenen çocuk lehine kabul edilmiş ve bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    5271 sayılı CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca, 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuğun savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafie ödenen ücretinin suça sürüklenen çocuğa, yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "310 TL müdafi ücretinin suça sürüklenen çocuktan tahsiline’’ ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi