Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1336 Esas 2017/1285 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1336
Karar No: 2017/1285
Karar Tarihi: 23.02.2017

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1336 Esas 2017/1285 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçu ile resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında açılan davanın temyiz incelemesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların temyizi mümkün olmadığı ve itiraza tabi olduğu belirtilerek sanık müdafilerinin temyiz isteminin reddedildiği görülmüştür. Resmi belgede sahtecilik suçu kapsamında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde, mağdurun beyanı ve sanıkların savunmaları arasındaki çelişkiler göz önüne alınarak eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan yoksunluğun koşullu salıverilme tarihine kadar sadece sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden geçerli olması gerektiği hatırlatılmıştır. Sonuç olarak, mahkumiyet kararının bozulmasına ve yeniden değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: 5560 sayılı Yasa, 5271 sayılı CMK'nun 231/12. maddesi, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317 ve 321. maddeleri, TCK'nın 53. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2016/1336 E.  ,  2017/1285 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I- Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp, itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, sanıklar müdafilerinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, vaki isteminin itiraz olarak kabulü ile dava dosyasının merciince karara bağlandığı da dikkate alınarak mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    II-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    1- Mağdur ...’ın savcılıkta, suça konu çekleri tahsil amacıyla verdiğini ancak sanıkların sahte ciro yapmak suretiyle kendisini borçlu olarak gösterdiklerini ve alacağı tahsil etmeye çalıştıklarını beyan etmesine karşılık, 27.08.2011 tarihli dilekçesinde suça konu çekleri yakını vasıtasıyla sanık ...’ya bankaya ibraz etmesi amacıyla kendisinin yolladığını, çekleri verdiği yakınının çek arkasına kendi adına ciro attığını, daha sonra da çek bedellerinin borçlu keşideci tarafından kendisine ödenmesi üzerine takiplerden vazgeçtiğini ...’ya bildirdiğini, onların da takipten vazgeçtiklerini, kendisinin daha önce hataen sanıklar aleyhinde beyanda bulunduğunu ve şikayetçi olmadığını beyan etmesi, sanık ...’nın da suça konu çeklerin müştekinin yakını tarafından kendisine tahsil edilmesi amacıyla verildiğini, verildiği esnada müştekinin cirosunun bulunduğunu, bankaya ibrazında karşılığının bulunmaması üzerine yanında çalıştığı avukat sanık ... tarafından takibe konulduğunu savunması, sanık ...’in suça konu çekleri mağdur ...’in sanık ...’ya vermiş olduğunu çek bedelleri ödenmeyince ...’nın verdiği vekalet uyarınca takibe koyduğunu ancak sonrada mağdur ...’in çek bedellerini haricen aldığını öğrenmesi üzerine icra takiplerini kaldırdığını savunması, Ağrı İcra Müdürlüğünün 2009/586 Esas ve 2009/808 Esas sayılı takip taleplerinde borçlu olarak sadece keşideci Özel ... Sağlık Ltd. Şti.’nin olması, mağdur ... hakkında herhangi bir takip talebinde bulunulmaması karşısında; ..."ın 27.08.2011 tarihli dilekçesi, sanık savunmaları, icra dosyaları ve tüm dosya kapsamından sanıkların beraatlerine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetlerine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu gösterilmeden eksik inceleme ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre ise;
    2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 23.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.