17. Hukuk Dairesi 2016/6480 E. , 2019/9870 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı vekili, davalı ...Ş vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, 14.10.2011 günü davacı ...’ın yolcu olduğu birleşen davada davacı ...’in kullandığı araca davalıların sürücü, işleten ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması ile meydana gelen trafik kazasında asıl davacı ile birleşen davacının yaralandığını belirterek davacı ...’ın zararı için şimdilik 50.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 50.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, aynı kazada yaralanan davacı sürücü ...’in zararı için 70.000,00 TL maddi tazminatın, tüm davalılardan, 30.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekilli, kaza nedeni ile müvekkiline atfedilecek kusur bulunmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...Ş. vekili, tarafların kusurlarının mahkemece belirlenmesi gerektiğini, KTK 90. maddesi gereğince müvekkilinin manevi tazminattan sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... şirketi vekili, davacının takılması zorunlu kaskı takmadığını, ayrıca hatır taşıması yapıldığını, davacıların olayda kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; asıl davanın kısmen kabulü ile 10.539,77 TL maddi tazminatın 14/10/2011 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile davalı ... şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."a verilmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın 14/10/2011 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile davalılar ... ve ... Gıda A.Ş."den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."a verilmesine, birleşen davanın kısmen kabulü ile konusu kalmayan maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 6.000,00 TL manevi tazminatın 14/10/2011 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile davalılar ... ve ... Gıda A.Ş"den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ... verilmesine karar verilmiş; hüküm, asıl davada davacı vekili, davalı ...Ş vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ...Ş vekili ile davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
2-Asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince; dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yargılamanın devamı sırasında davacı ... vekili 16/09/2015 tarihli dilekçesi ile davalı ...Ş. tarafından 75.069,00 TL tazminat, 12.874,33 TL yasal faizi, 8.405,52 TL vekalet ücreti, 1.100,00 TL yargılama gideri ödendiğini belirterek bakiye tazminat alacağı yönünden davaya devam edilmesini talep etmiştir.
Somut olayda, ... Sigorta A.Ş."ye karşı yöneltilen asıl dava 27/02/2012 tarihinde açılmış olup, davalı ... şirketince 13.01.2014 tarihinde ödeme yapılmıştır. Mahkemece, hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporunda yapılan bu ödeme güncellenerek tazminattan mahsup edilmiştir. Oysa, davadan sonra yargılama devam ederken yapılan ödeme tutarının yasal faiz eklenmeksizin hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece, yargılama aşamasında yapılan ödemenin faiz uygulanmaksızın hesaplanan tazminattan mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp kararın asıl davada davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş vekili ile davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.493,03 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... Gıda Pazarlama Ticaret A.Ş. ve ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davacıya geri verilmesine, 23/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.