Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12473
Karar No: 2017/2434
Karar Tarihi: 27.03.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/12473 Esas 2017/2434 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/12473 E.  ,  2017/2434 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..., 01.01.2006 tarihli dilekçesiyle sınırlarını bildirdiği ... beldesinde bulunan taşınmazın imar - ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesince 27.09.2010 gün ve 2009/15960 E. - 15768 K. sayılı karar ile onanmıştır.
    Davacı vekilinin, karar düzeltme kanun yoluna başvurması nedeniyle, Dairece 08.04.2010 gün ve 2010/3030-4780 sayı ile verilen kararda özetle; “...Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulaması ve parselasyonda, çekişmeli taşınmaz yerine 244 ada 8 ve 9 ve 245 ada 4 sayılı parsellerin oluşturulduğu, bir bölümünün ise imar yolu olarak belirlendiği, 245 ada 4 sayılı parselin paylı olarak ... Belediyesi ile Durali Bürge adına, 244 ada 9 sayılı parselin yine paylı olarak Durali Bürge ve Hazine adına kayıtlı olduğu, 244 ada 8 sayılı parselin en son tedavülünü gösteren tapu kaydı getirtilmemişse de, 2003 yılında getirtilen kayıt örneğine göre Hazine adına kayıtlı olduğu, bu halde paylı mülkiyet şeklinde tapuda pay sahibi olan Hazine ve ... Belediyesi aleyhine dava açılması nedeniyle davalı sıfatının bulunmadığından söz edilemeyeceği, tapuda pay sahibi olan Durali Bürge aleyhine dava açılmamışsa da, davanın Durali Bürge’ye yaygınlaştırılması olanağının bulunduğu gözetildiğinde Dairenin 27.10.2009 gün ve 2009/15960-15768 sayılı onama kararının gerekçesi yerinde olmadığından, davacı gerçek kişinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulünün gerektiği, ayrıca hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarında; çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş ... kadastrosu sınırları dışındaki ... sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmişse de, taşınmazın ... sınır hattına irtibatlı krokisi çizilmeyip, ... kadastro haritasında denetime olanak tanımayacak biçimde (X) ile gösterilmesi ve eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile amenajmanda ne şekilde nitelendirildiğinin saptanmaması, genel kadastroda niçin tapulama dışı bırakıldığının yöntemince araştırılmaması, taşınmazın ne zaman imar ve ihya edildiği, zilyetliği ne zaman başladığı ve kimin tarafından ne şekilde zilyet edildiği, zilyetlik şeklinin taşınmazın ekonomik amacına uygun olup olmadığı yönündeki yerel bilirkişi ve tanık beyanları soyut olması, komşu taşınmazların hükmen tesciline ilişkin mahkeme kararları ve eki krokilerde çekişmeli yer, davacı ya da bayiinin yeri olarak okunmadığı halde mahkemece bu çelişkiler üzerinde durulmaması nedeniyle, yapılan inceleme, keşif ve bilirkişi raporları yetersizse de, 2981 sayılı Kanunla değişik 3194 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp yasal yollardan geçerek kesinleşen imar uygulaması ve parselasyon iptal edilmediği sürece, bu işlem ile oluşan tapu kayıtlarının iptali
    istenemez. Sözü edilen kanun hükümlerine göre tahsis yetkisi belediyelere ait olup, belediyelerin bu yönde verdikleri idarî karar ve yaptıkları idarî nitelikteki işlemlerin iptali için yönetsel yargı yolu açıktır. Böyle bir yerde adliye mahkemesinin yapacağı iş, imar uygulaması ve parselasyon tarihine kadar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığını belirlenmesi ile toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre mülkiyetin kime ait olduğunun tesbitine karar verilmesi...” gereğine değinilerek davacı gerçek kişinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 27.10.2009 gün ve 2009/15960 E. - 15768 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve aynı nedenlerle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve bilirkişi Harita Yüksek Mühendisi ... tarafından düzenlenen krokide (B) harfi ile gösterilen 502,72 m² yüzölçümlü bölümün en son parsel numarası verilmek suretiyle, davacı adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından reddedilen bölüme, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Yönetimi vekili tarafından da kabul edilen (B) bölümüne ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
    Dairemizin 08/04/2014 gün ve 2013/8989 E. - 2014/4292 K. sayılı kararında özetle; “...davacı vekilinin reddedilen bölüme ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu bölümünün ONANMASINA, dava konusu (B)=502.72 m² taşınmaz 30.10.2000 tarihinde onaylanan nazım imar planı içinde olduğundan bu tarihten sonra sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyecek olup imar ve ihyanın tamamlandığı tarih ile nazım imar planı kapsamına alındığı 30.10.2000 tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi..." gereğine değinilerek Hazine vekili, ... Belediyesi vekili ve ... Yönetimi vekilinin kabul edilen (B)=502.72 m² bölüme ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile bu kısma ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulması sonrasında verilen davanın reddine dair hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, arazi kadastrosunda tapulama harici bırakılmış taşınmazın, imar ve ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tapuya tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen ... tahdidi; daha sonra 1976 yılında yapılıp, ekip çalışmaları 23.04.1977, itirazların incelenmesine ilişkin komisyon çalışmaları da 13.04.1982 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1987 yılında yapılıp dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2896 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu 1956 yılında yapılıp 15/11/1956 tarihinde kesinleşmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27/03/2017gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi