22. Hukuk Dairesi 2015/33966 E. , 2018/14124 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, Köy hizmetleri İl Müdürlüğünde belirli süreli /geçici işçi olarak çalışan ve başından beri ... Sendikası üyesi olan davacının Şubat/2001 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesiyle kadrolu statüye geçirildiğini, 2001 yılında belirsiz süreli-kadrolu statüye geçen davacının önceki çalışmalarının, üst üste yenilenen sözleşmeler ile verdiği hizmetler dikkate alınmadan sanki işe yeni girmiş gibi görev pozisyonunun toplu iş sözleşmesindeki en düşük derece ve kademesi üzerinden yapılan yanlış intibak sonucunda ücreti ve diğer parasal haklarının eksik saptanıp, bu yanlışlığın sonraki yıllarda da devam ettiğini, aynı kıdemdeki diğer işçilere göre kendisine ücret ve ferilerinin eksik ödendiğini bu nedenle davacının Şubat 2001 tarihinde intibakındaki yanlışlığın 2001 yılı öncesi kıdemine göre toplu iş sözleşmesi uyarınca pozisyonda olması gereken derece-kademesi ile bunun sonraki yıllara yansıtılarak emekli olduğu tarih itibariyle olması gereken doğru derece kademe ve yevmiyesinin tespiti ile, fark ücret, yıpranma primi, akdi ikramiye ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının idarelerinde geçici işçi olarak işe başlayıp, 26.10.2000 tarihinde Türk-İş ile hükümet arasında yapılan protokolle geçici ve mevsimlik işçi pozisyonlarında istihdam edilen davalı idare dahil diğer idarelerde 16 Ekim 2000 tarihi itibariyle çalışanların uzun süredir bu kurumlarda çalışmaları ve iş deneyimleri dikkate alınarak 02.02.2001 tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesi hükümleri de dikkate alınarak mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 02.02.2001 tarihli oluru ile daimi işçi kadrosuna atandığını, mevsimlik işçi olarak 02.07.1985 tarihinde mülga Köy Hizmetleri il müdürlüğü bünyesinde göreve başlayıp, 02.02.2001 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ( kadrolu işçi) statüsüne geçirildiğini, mevsimlik işçilerin sürekli işçi kadrosuna intibak şartlarını belirlemek amacıyla 26.10.2000 tarihinde çalışanlar adına ... Genel Başkanınca, işverenler adına Bakanlıklarca imza altına alınan protokolün 1.ve 2. maddelerine göre mevsimlik işçilerin kadroya geçirildiğinde almakta oldukları ücretlere denk gelecek derece ve kademeye geçirilmesi gerektiğini, mevsimlik işçilerin aldıkları ücret, çalıştığı pozisyonun ilk derecesine göre belirlendiğinden, protokole göre kadroya geçirilen işçilerin çalıştığı pozisyonun başlangıç derecesinin 1. kademesine göre belirlenmesinin protokol hükümleri gereği olup, yasal bir zorunluluk olduğunu, bu bağlamda davacının taleplerinin kanun hükümleri ile protokol hükümlerine aykırı olduğunu, savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının emekli olduğu tarihte (14.02.2013) 9. derecenin 26. kademesinde olması gerektiğinin tespiti ile alacak taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir.
Kısmi davada ise zamanaşımı yalnızca dava edilen kısım için kesilir. Henüz açılmayan (saklı tutulan) ve daha sonra ıslahla arttırılan bölüm için zamanaşımı işlemeye devam eder. Ancak kısmi davadaki miktar, kısmi davanın açıldığı dava tarihine göre geriye doğru belirlenen zamanaşımı süresini kapsar. Bakiye alacak talep edildiği tarihe göre, geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalıyor ise zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir. Kısaca kısmi davadaki alacak miktarı belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmeli, bakiye alacak ise ondan sonraki süreyi kapsamalıdır. İlk kısmi davada belirlenen alacak mahsup edildikten sonra bakiyenin talep edildiği tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalan alacak, alacaklı lehine hüküm altına alınmalıdır.
Dosya içeriğine göre kısmi olarak açılan davada davalı tarafın cevap dilekçesinde ki zamanaşımı itirazı dikkate alınarak bilirkişi raporu tanzim edilmiş davacı vekili bilirkişi hesap raporundan sonra ıslah sureti ile alacakları arttırmış ve davalı vekili ise ıslaha karşı süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Davacı dava dilekçesinde 5.000,00 TL ücret, 1.000,00 TL yıpranma primi, 1.000,00 TL akdi ikramiye ve 1.000,00 TL ilave tediye ücreti talebinde bulunmuş olup bilirkişi tarafından ıslaha karşı zamanaşımı itirazının değerlendirilmesi yönünde düzenlenen ek raporda davacının dava dilekçesinde talep ettiği miktarların ıslaha karşı zamanaşımı savunmasından etkilenip etkilenmediği tespit edilmeden hesaplama yapılmıştır. Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı itirazının dikkate alınması aşamasında davacının dava dilekçesindeki ilk talepleri göz önünde bulundurularak davalının ıslaha karşı zamanaşımı itirazı yeniden değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hesaplama ile hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.