Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/28483 Esas 2015/863 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/28483
Karar No: 2015/863

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/28483 Esas 2015/863 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2014/28483 E.  ,  2015/863 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ :Boşanma ve Nafaka

    Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "nafaka" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise kocanın kabul edilen boşanma davası ile tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Anayasanın 141/3. maddesi “bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının 3. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Yerel Mahkeme kararında, kocanın boşanma davası ile kadının nafaka davalarının kabulüne dair gerekçe gösterilmediği gibi, taraflara yüklenen kusurlu davranışlar ile davalı-davacı (kadın)"ın maddi ve manevi tazminat istekleri ile yoksulluk nafakası talebinin kabulüne ilişkin gerekçeler de karar yerinde gösterilmemiştir. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 04.02.2015 (Çrş.)
    Temyiz edilen kararda, tanık ifadelerine yer verildikten sonra “delillerin değerlendirilmesi ve sonuç" başlığını taşıyan paragrafta “yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller neticesinde’’ denilerek, maddi olgu tespit edilmiş ve buna bağlanan sonuç gösterilmiştir. Başka bir ifade ile mahkeme; kararında, hangi delillerle sonuca ulaştığını açıklamıştır. Bu yeterlidir. Ayrıca sonuca götürücü maddi olguların, hangi delillerin takdiri ve münakaşası suretiyle tespit edildiğinin ayrıntısıyla gösterilmesine lüzum yoktur. Bu bakımdan kararda, hukuksal denetime elverişli bir “gerekçe” mevcuttur. Kaldı ki, kararların gerekçeli olması bir usul hükmüdür. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428/4. maddesinde gösterilen “usulü muhakemeye muhalefetten” dolayı bir hükmün bozulabilmesi, bu maddenin son cümlesinde gösterilen koşula bağlıdır. Bu koşul da, usulü muhakemeye aykırılığın, hükmü tağyir edecek derecede bulunmasıdır. Bu koşul da bulunmadığına göre, gerekçesizlikten bozma yapılamayacağı, işin esasının incelenmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.