MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığın aşamalardaki istikrarlı savunmalarında, arkadaşı olan katılana peyderpey toplamda 5.500 TL borç para verdiği, katılanın borcuna karşılık suça konu bonoyu doldurup verdiğini, imza ve yazıların kendisine ait olmadığı katılana ait olduğunu savunması, olaya ilişkin hazırlık aşamasında alınan 28 Ocak 2013 tarihli bilirkişi raporunda senetteki, yazı, rakam ve imzaların katılan ... eli mahsulü olmadığının rapor edildiği, kovuşturma aşamasında sanık ve müdafiinin ilk rapora itirazlarını bildirmelerinin akabinde sanığın ve katılanın huzurda yeniden yazı, rakam ve imza örneklerinin alınması neticesinde aynı bilirkişiden 18 Kasım 2013 tarihli alınan ikinci bilirkişi raporunda ise; katılandan alınan savcılık ve mahkeme huzurunda alınmış belgelerin kendi arasında yapılan karşılaştırmalarında istikrarın bulunmadığı, şahsın rakam ve harfleri "değiştirme gayreti içerisinde" olduğunun rapor edildiği ve neticede tetkik konusu senedin ön yüzündeki yazı, rakam ve imzaların lokal benzerlikler bulunsada katılana ait olmadığının belirtildiği aynı raporda net olarak yazı, rakam ve imzaların sanığın eli ürünü olmadığının bildirilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, sanık ve katılanın suç tarihinden önceki dönemlere ait samimi imzaları resmi kurumlardan getirtilip, mahkeme huzurunda alınacak imza ve yazı örnekleri ile birlikte İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsüne gönderilip suça konu çek üzerindeki tüm yazı ve imzaların sanık ve katılan eli ürünü olup olmadığı yönünde bilirkişi raporu alınması sonucuna göre sanığın hukuki, durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi,
Bozmayı gerekirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.